Büyük kayıplar verdiği İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde uzun süre silahlı kuvvetlerini geri planda tutmayı tercih eden Almanya, son gelişmeler ışığında ordusuna tarihi boyutta bir yatırım yapma kararı aldı. Alman hükümeti, silahlı kuvvetlerin gücünü artırmak amacıyla yüzlerce tank ve zırhlı aracı envanterine katmaya hazırlanıyor.
ON YILLARDIR BÖYLESİ YAŞANMADI
Alman gazetesi Handelsblatt'ın haberine göre Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları sonrasında Doğu Avrupa'daki güvenlik tehdidini yeniden değerlendiren Almanya, Bundeswehr'e (Alman Silahlı Kuvvetleri) yaklaşık bin adet Boxer zırhlı muharebe aracı ve personel taşıyıcı, 600 adet yeni nesil Leopard 2A8 tankı ve çok sayıda Puma zırhlı muharebe aracı satın alacak.
Savunma uzmanları, Almanya'nın bu adımının Soğuk Savaş'ın bitiminden sonraki en büyük silahlanma programı olduğunu belirtiyor.
TANK SAYISI İKİ KATINA ÇIKACAK
Bundeswehr, halihazırda toplamda 313 ana muharebe tankına sahip. Mevcut tank filosu 209 Leopard 2A5 ve 2A6 ile birlikte 104 Leopard 2A7V tankından oluşuyor. Ayrıca Alman ordusunda yaklaşık 680 zırhlı muharebe aracı ve 690 zırhlı personel taşıyıcı bulunuyor. Ancak uzmanlara göre mevcut kuvvetler Doğu Avrupa'da yüksek yoğunluklu bir çatışmaya karşı yeterli değil.
Yeni yatırımla Alman ordusunun tank kapasitesinin iki katına çıkacağı ve bu durumun da caydırıcılığı önemli ölçüde artıracağı vurgulanıyor.
YENİ TANKLARLA DİJİTAL HARP DÖNEMİ
Yeni alınacak Leopard 2A8 tankları; İsrail yapımı Trophy aktif koruma sistemi, gelişmiş termal görüntüleme teknolojileri ve dijitalleştirilmiş savaş yönetimi gibi üst düzey özelliklere sahip. Bu tankların en önemli avantajı ise gelişmiş dijital ağ yetenekleri sayesinde sahadaki iletişim ve operasyonel etkinliğin artacak olması.
Öte yandan Berlin, savunma bütçesini Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 5'ine yükseltmeye hazırlanıyor. Bu adım, son NATO zirvesinde alınan kararlarla da paralellik taşıyor.
Alman ordusu Litvanya'daki kalıcı üssüyle zaten Doğu Avrupa'daki askeri varlığını artırmış durumda. Ancak Almanya, bu son hamlelerle birlikte Avrupa'da oluşabilecek olası bir çatışma riskine karşı daha etkili ve hızlı bir şekilde hazır olmayı hedefliyor.