Türk savunma sanayisinde atılan doğru adımlar meyvelerini vermeye devam ederken, dünya basını Türkiye'nin başarısını manşetlerine taşıyor. Son olarak ABD merkezli, Ortadoğu odaklı analizler yayımlayan Al Monitor, "ABD, Avrupa'dan çekilirken Türkiye, NATO savunma sanayisinde daha büyük bir rol üstlenmeyi hedefliyor" başlıklı haberinde, Washington'un Avrupa'daki askeri taahhütlerini azaltmasının Ankara için stratejik bir fırsat oluşturduğunu yazdı.
Ankara'nın yenilikçi ve çevik savunma sanayisi sayesinde NATO'nun kritik bir parçasına dönüştüğü belirten ABD basını, Avrupa'nın üretim kapasitesindeki yetersizlikler ve sistemler arasındaki uyumsuzluklara dikkat çekerek, Türk savunma sanayisinin bu boşluğu dolduran ciddi bir çözüm olarak öne çıktığını ifade etti.
"NATO'NUN 5. MADDESİ TÜRKİYE'NİN ÖNEMİNİ ARTIRDI"
NATO'nun 2014 Galler Zirvesi'nde kabul edilen 'GSYH'nin en az yüzde 2'sini savunmaya ayırma' şartının, geçtiğimiz Haziran'da Lahey'deki zirvede yüzde 5'e çıkarıldığı hatırlatılan haberde, NATO'nun 5. Maddesi'nin 'bir müttefike saldırı, tümüne saldırıdır' ilkesiyle Türkiye'nin stratejik öneminin daha da arttığı ifade edildi.
Haberin devamında Türk savunma sanayisinin yükselişinin somut örneklerle görüldüğüne işaret edilirken, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün'ün Prag'daki NATO Savunma Zirvesi'nde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile yaptığı görüşmede Rutte'nin Türkiye'nin NATO caydırıcılığına katkılarını övdüğü hatırlatıldı.
ANKARA AVRUPA İÇİN ROL MODEL
Ankara'nın Polonya ve Hırvatistan'a SİHA, Portekiz'e ikmal gemisi, Romanya ve Estonya'ya zırhlı araç ihraç ettiği; ASELSAN'ın birçok uluslararası şirketle birlikte Avrupa için modüler hava savunma sistemi geliştirdiği kaydedildi. ASELSAN'ın geliştirdiği Çelik Kubbe entegre hava ve füze savunma sisteminin ise Avrupa için bir "rol model" olduğunun altı çizildi.
Türk savunma sanayisinin uluslararası yatırımlarına dikkat çeken Al Monitor, Baykar'ın İtalya'nın Piaggio şirketini, SYS/Canik Arms'ın ise İngiltere merkezli AEI Systems'i satın alarak Avrupa pazarındaki kalıcı varlığını güçlendirdiğini belirtti. Washington'un geri çekildiği bir dönemde Türkiye'nin hem üretim kapasitesi hem de siyasi kararlılığıyla NATO'nun yükünü omuzlayan ülke olarak öne çıktığı vurgulandı.
