Ok, adamın kafatasını alnından ensesine kadar delip geçti. Olayın nasıl gerçekleştiği henüz netlik kazanmadı; kazara meydana gelmiş olabileceği gibi intihar girişimi ihtimali de göz ardı edilmiyor.
Ailesi, iki gün boyunca ondan haber alamayınca acil servisi aradı. Adamla iletişim kurma çabaları sonuçsuz kalınca, jandarma, itfaiye, 118 acilden oluşan ekip eve gitti. İtfaiye kapıyı kırarak içeri girdiğinde, adamı yatakta hareketsiz ama bilinci açık şekilde, başına saplanmış okla buldu.
Kurtarma süreci son derece hassastı; en ufak bir hareket ölümcül olabilirdi. Doktorların açıklamasına göre, adamın hayatta kalmasını sağlayan şey, okun “tıkaç” gibi davranarak hemen kanamayı önlemesiydi. Karbon malzemeden üretilmiş olması, okun parçalanmasını engelledi ve cerrahların operasyonu planlamak için net bir tomografi çekebilmesine olanak tanıdı.
Torrette Hastanesi Nöroşirürji Bölüm Başkanı Maurizio Iacoangeli, “Hasta bilinci açık şekilde geldi, gözleri açıktı. Anlamsız şeyler mırıldanıyordu ama konuşuyordu. İki gündür yemek yememiş, su içmemişti, evde yalnızdı. Ok, kafasını çevirmesine bile engel oluyordu” dedi.
Operasyon, askeri tıp protokollerine göre hazırlandı. Iacoangeli, Irak ve Ukrayna gibi savaş alanlarında görev yapmış ABD ordusu beyin cerrahı Rocco Armonda’dan öğrendiği teknikleri uyguladı. “Böyle bir şey hiç görmemiştim” diyen cerrah, operasyonun yalnızca okun çıkarılmasından ibaret olmadığını, aynı zamanda devasa bir kanamaya yol açmadan yapılması gerektiğini vurguladı: “Ok tıkaç gibi davranıyor; onu çıkarırsanız delik açılabilir. Bir milimetre daha oynasaydı, hasta anında ölebilirdi.”
Durumu kritik ama umut var
Hastanın durumu ciddiyetini koruyor ve iki gün boyunca tıbbi yardım almadan yaşaması nedeniyle enfeksiyon gibi komplikasyon riski bulunuyor. Yine de Iacoangeli, beynin kaybolan işlevleri telafi edecek şekilde kendini yeniden organize etme kapasitesi (beyin plastisitesi) sayesinde kısmi bir iyileşmenin mümkün olabileceğini düşünüyor