Son gelen bilgilere göre, Libya’nın doğusunda Tobruk merkezli ve Halife Hafter’in kontrolündeki parlamento, Türkiye ile imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasını önümüzdeki haftalarda onaylamaya hazırlanıyor. Bu durum, özellikle Kahire yönetiminde ciddi endişelere yol açtı.
İngiliz merkezli Middle East'te yer alan habere göre; Mısır, bu gelişmenin Doğu Akdeniz’de yeni bir gerilim dalgasını tetikleyeceğini düşünerek, ABD’den müdahale talebinde bulundu.
MISIR'DAN ABD'YE "MÜDAHALE EDİN" TALEBİ
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdelatty’nin ABD Afrika Kıdemli Danışmanı Mesad Bulos ile yaptığı görüşmede, Libya’nın doğu parlamentosunun Türkiye ile yapılan deniz yetki alanları anlaşmasını onaylamasının önüne geçilmesi talebini ilettiği belirtildi.
Bulos’un da bu kapsamda Libya doğusunun güçlü ismi Halife Hafter ile görüşme yapacağı bilgisi paylaşıldı. Ancak, Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan resmi bir açıklama gelmedi.
Kahire’nin bu endişesi, sadece Doğu Akdeniz’deki dengelerin değişmesiyle sınırlı kalmıyor. Mısır, Gazze ve Sudan’da devam eden savaşlar nedeniyle hali hazırda zor bir dönemden geçerken, Libya’da da statükonun Türkiye lehine değişmesinin bölgedeki karmaşayı artıracağından çekiniyor.
TÜRKİYE-LİBYA DENİZ YETKİ ALANLARI ANLAŞMASI
2019 yılında Türkiye ile Libya’nın Trablus merkezli BM tarafından tanınan hükümeti arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşması, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarını uluslararası hukuk zemininde koruyan kritik bir adım oldu. Bu anlaşma, Yunanistan, Mısır ve Kıbrıs Rum Yönetimi gibi ülkeler tarafından kabul görmedi ve bölgede diplomatik krizler yaşandı.
Türkiye, anlaşma sayesinde Doğu Akdeniz’deki geniş MEB alanında sondaj ve araştırma faaliyetlerini kararlılıkla sürdürüyor. Libya Ulusal Petrol Şirketi ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında imzalanan iş birliği, Mısır’ın itirazlarına rağmen deniz bloklarında petrol ve doğalgaz aramalarının önünü açtı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin bölgedeki enerji güvenliğini artırma stratejisinin önemli parçalarından biri olarak öne çıkıyor.
DOĞU LİBYA'DA DEĞİŞEN DENGELER VE HAFTER'İN TUTUMU
Libya’da 2011’den bu yana devam eden karışıklık, bölgedeki eski ideolojik ve siyasi fay hatlarını dağıtmaya başladı. Halife Hafter ve Türkiye arasındaki ilişkilerde son aylarda gözle görülür bir yumuşama yaşanıyor. Hafter’in oğlu Saddam Hüseyin’in Ankara ziyaretleri ve Libya Ulusal Ordusu’ndan askeri heyetlerin Türkiye’ye gelmesi, iki taraf arasında yeni bir yakınlaşmanın göstergesi olarak değelendirildi.
Bu değişim, Libya’daki bölgesel güçlerin dengelerinde önemli bir kırılmaya işaret ediyor. Türkiye’nin Doğu Libya’daki etkinliğinin artması, bölgede barış ve istikrar için yeni fırsatlar yaratırken, Mısır gibi ülkelerin bu gelişmelere karşı temkinli yaklaşmasına neden oluyor.
TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ KONUMU
Libya’da iç savaşın devam ettiği ortamda, Türkiye ve Mısır karşıt saflarda yer alsa da her iki ülke Sudan’daki farklı güçlere destek veriyor. Türkiye, BM tarafından tanınan Trablus hükümetini desteklerken, Mısır başta olmak üzere bazı ülkeler Hafter ve Libya’nın doğusundaki güçlere yakın duruyor.
Ancak Türkiye’nin bölgedeki diplomatik ve askeri varlığı giderek güçleniyor. Hafter ailesi ile olan temasların artması ve Türkiye’nin bölgesel güvenlik ve enerji konularındaki aktif politikaları, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin etkinliğini perçinliyor.
YUNANİSTAN VE MISIR'IN DİPLOMATİK HAMLELERİ
Yunanistan da Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hamlelerine karşı kendi deniz sınırı anlaşmasını Mısır ile imzalayarak karşılık verdi. Yunan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis’in bu hafta Bingazi ve Trablus’a yapacağı ziyaret, bölgedeki deniz sınırları ve enerji kaynaklarının paylaşımı konusundaki diplomatik müzakerelerin yoğunlaşacağını gösteriyor.
Ancak, bölgedeki kaynaklar Kahire’nin, Türkiye ile Libya arasında oluşan yeni dengeler karşısında Doğu Akdeniz’deki mevcut statükonun bozulmasından ciddi şekilde rahatsız olduğunu belirtiyor.
TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ POLİTİKASI GÜCÜNÜ ARTIRIYOR
Türkiye, Libya ile yaptığı deniz yetki alanları anlaşması ve bölgedeki askeri ve diplomatik varlığı ile Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştiren en önemli aktörlerden biri olmaya devam ediyor. Mısır ve Yunanistan gibi aktörlerin itirazlarına rağmen, Türkiye uluslararası hukuka uygun adımlarla Doğu Akdeniz’deki haklarını koruma kararlılığından vazgeçmiyor.
Libya’nın doğu parlamentosunun anlaşmayı onaylaması, sadece iki ülke arasında değil, tüm bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirecek kritik bir adım olacak. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki güçlü duruşu, bölge barışına ve adil kaynak paylaşımına katkı sunma hedefi doğrultusunda devam ediyor.
MSB'DEN AB'YE LİBYA CEVABI
Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, AB Liderler Zirvesi Sonuç Bildirgesi’nde; Türkiye ve Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasını hedef alan ifadeler için bugün bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, Ülkemiz ve Libya arasında 2019 yılında akdedilen Deniz Yetki Alanlarına İlişkin Mutabakat Muhtırası uluslararası deniz hukuku kurallarına riayet edilerek hakkaniyet çerçevesinde her iki ülkenin de haklarını muhafaza edecek şekilde hazırlanmıştır. Mutabakat Muhtırası hem ülkemiz hem de Libya tarafından BM’ye bildirilmiştir.
Yunanistan ve GKRY’nin tek taraflı siyasi yönlendirmeleri sonucunda Mutabakat Muhtıramızın ‘hukuksuz’ olarak nitelendirilmesi tarafımızca kabul edilmemektedir. Yapılan Mutabakat Muhtırası ana karalar arası ortay hat, kapatmama ilkesi ve hakkaniyet ilkesine uygun olarak belirlenmiştir. Libya ile denizcilik konularındaki iş birliğimiz Mutabakat Muhtıramız çerçevesinde geliştirilerek sürdürülmeye devam edecektir." denildi.