Ambalajlı Su Fiyatlarındaki Artış Vatandaşların Bütçesini Sarsıyor

Damacana su fiyatları son bir yılda adeta uçtu; resmi tarifeye rağmen birçok marka 19 litrelik suyu 190 liraya kadar satıyor. Artış oranı kiraları geride bırakırken, vatandaş artık suyu bile lüks tüketim olarak görmeye başladı.

Ambalajlı Su Fiyatları Vatandaşları Zorluyor

Ambalajlı su sektöründe yaşanan fiyat artışları, son bir yılda vatandaşların bütçelerini olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle damacana su fiyatlarında art arda zam haberleri, tüketicileri endişelendiriyor. İstanbul'da 19 litrelik bir damacananın resmi satış fiyatı 110 lira olmasına rağmen, piyasada bu fiyatın çok üzerinde satışlar yapıldığı görülüyor.

Zamların Yüzde 50'yi Aştığı Bir Yıl

Bazı markalar son bir yılda sık sık zam yaparak fiyatları en az yüzde 50 oranında artırdı. Evlere teslim edilen 19 litrelik damacana suların fiyatları markaya göre 135 ile 190 lira arasında değişiyor. Boş damacana olmadığında ise yeni bidon için 250 ila 300 lira arasında ek ücret talep ediliyor. Küçük boyutlu suların fiyat farkları ise markalara göre daha belirgin bir şekilde artıyor.

Suyun Gerçek Maliyeti ve Fiyatları

Araştırmalar, satılan bir damacanadaki suyun gerçek maliyetinin toplam fiyatın sadece yüzde 1 ila 3'ünü oluşturduğunu gösteriyor. Yani, 150 liraya satılan bir damacanadaki suyun asıl değeri 1,5 ila 3 lira arasında değişiyor. Geri kalan tutar ise ambalaj, taşıma, personel giderleri ile reklam ve pazarlama harcamalarına gidiyor.

Resmi Tarifelere Uyum Sorunu

İstanbul Sucular ve Meşrubatçılar Odası verilerine göre, 19 litrelik damacana suyun satış fiyatı 110 lirayı geçmemeli. Ancak günümüzde piyasada bu resmi tarifeye uyan neredeyse hiçbir marka kalmamış durumda. Oda Başkanı Ahmet Turan Akkaya, bu zamların hiçbir gerekçesi olmadığını belirterek Ticaret Bakanlığı'na şikayette bulunduklarını ifade etti.

Yabancı Şirketler ve Piyasa Kontrolü

Türkiye'deki ambalajlı su pazarının büyük bölümü yabancı markaların kontrolünde bulunuyor. Oda Başkanı Akkaya, içme suyunun stratejik bir ürün olması nedeniyle yabancıların bu kadar büyük bir pazarda etkin olmasının sağlık ve fiyat açısından riskli olduğunu vurguladı. Yabancı şirketlerin pazarın büyük bir kısmını ellerinde tutması, fiyat politikalarının belirlenmesinde etkili oluyor.

Cezaların Etkisizliği

Rekabet Kurumu, geçtiğimiz mayıs ayında iki büyük su şirketine ortak fiyat politikası belirledikleri gerekçesiyle toplamda 26 milyon TL ceza kesti. Ancak uzmanlara göre, bu cezanın dev şirketlerin ciroları karşısında caydırıcı olmaktan uzak olduğu belirtiliyor. Sektör temsilcileri, fiyat rekabetinin yerini sessiz bir kartel düzenine bıraktığını dile getiriyor.

Hijyen ve Hizmet Sorunları

Son dönemde artan fiyatlarla birlikte hijyen sorunları da gündeme gelmeye başladı. Bazı tüketiciler, dönüşümlü damacana sistemini kullanan markaların yeterli temizlik yapmadığını ve kötü kokulu damacanaların teslim edildiğini belirtiyor. Ayrıca, kuryelerin artan iş yükü nedeniyle gecikmeler yaşandığı da sıkça dile getiriliyor.

Restoranlardaki Su Fiyatları

Restoran ve kafelerde satılan küçük boyutlu suların fiyatları da dikkat çekici seviyelere ulaşmış durumda. 330 ml suyun 30 ila 90 lira arasında satıldığı görülüyor. Bir işletmenin Aksaray'da iki küçük suya 170 lira talep etmesi üzerine ceza alması, fahiş fiyat uygulamalarını tekrar gündeme getirdi. Bakanlık, ülke genelinde denetimlerin artırılacağını duyurdu.

Toplumda Yarattığı Yansımalar

Eve sipariş edilen damacana suların yüksek fiyatlarına karşın, toptancılardan alınan suların çok daha uygun fiyatlarla satılması tüketiciler arasında tepkilere neden oluyor. Bu durum, tüketicilerde sadece zam değil, aynı zamanda teslimat ve hizmet bedeli adı altında ekstra ücret alındığı algısını güçlendiriyor.

İLGİLİ HABERLER