Rezerv Payı, Son 30 Yılın En Düşük Seviyesine Geriledi

Son 30 yılın en düşük seviyesine gerileyen ABD dolarının merkez bankaları döviz rezervleri içindeki payı yüzde 56,3 oldu. IMF verilerine göre, bu düşüşün büyük bir kısmı, doların euro ve diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesinden kaynaklandı. Merkez bankalarının elindeki dolar miktarının azalmasından ziyade döviz kuru etkileri belirleyici oldu.

ABD Dolarının Rezerv Payı 30 Yılın En Düşük Seviyesinde

ABD dolarının, dünya genelindeki merkez bankalarının döviz rezervleri içindeki payı, 1995 sonrası 30 yılın en düşük düzeyine indi. Bu gerilemenin temelinde, bu yıla özgü bir faktör olarak döviz kuru cephesindeki gelişmelerin belirleyici rol oynadığı bildirildi.

Doların Rezerv Payı Yüzde 56,3'e İndi

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) geçtiğimiz hafta yayımladığı verilere göre, bu yılın ortası itibarıyla doların küresel döviz rezervleri içindeki payı yüzde 56,3'e geriledi. Mart ayı sonuna kıyasla doların payında 1,5 puanlık önemli bir düşüş kaydedildi. Doların rezervler içindeki payı 2001 yılında yüzde 72,7 ile zirveyi görmüş, ardından kademeli bir düşüş yaşamıştı.

Dolar Neden Değer Kaybetti?

ABD dolarındaki bu yılki değer düşüşüne etki eden faktörler arasında Başkan Donald Trump’ın gümrük tarifesi artışları ile ABD Merkez Bankası’na (Fed) yönelik faiz indirimi baskıları gösterildi. Ayrıca, bütçe açığını artırması beklenen vergi indirimi düzenlemesi de doların zayıflamasını beraberinde getiren etkenler arasında yer aldı. Dolar endeksi genel olarak gerilerken, Euro başta olmak üzere diğer rezerv para birimleri ve altın değerlendi. ABD doları, bu yılın ikinci çeyreğinde Euro karşısında yüzde 9, İsviçre Frangı karşısında yüzde 11 ve Sterlin karşısında yüzde 6 oranında değer kaybetti.

Euro'nun Payı Arttı

Günlük 9,6 trilyon dolarlık işlem hacmine sahip döviz piyasalarında, merkez bankalarının hızlı para yatırımı yapan küresel varlık yöneticilerine kıyasla daha yavaş hareket ettiği belirtildi. Ancak 12 trilyon doları aşan küresel döviz rezervlerinin büyüklüğü, merkez bankalarının tahsis kararlarının piyasa fiyatları üzerinde büyük bir etkiye sahip olabileceği anlamına geliyor. IMF raporunda, bazı durumlarda bir para biriminin yükselişinin, merkez bankaları arasındaki toplam varlıklarındaki düşüşü telafi etmeye yettiği belirtildi. Bu durum, Haziran ayıyla sona eren üç ayda küresel rezervlerdeki payı yüzde 21'e yükselen ve 2021'den bu yana en yüksek seviyesine ulaşan Euro için de geçerli oldu.

İLGİLİ HABERLER