Türk medya sektörünün en etkili isimlerinden biri olan Ayşe Barım, 2025 yılında hem sektörel hem de hukuki bir fırtınanın merkezinde yer alıyor. 54 yaşındaki menajer, ID İletişim Danışmanlık A.Ş.’nin kurucusu ve ortağı olarak, aralarında Serenay Sarıkaya, Hande Erçel, Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve daha birçok ünlü ismin bulunduğu sanatçıların kariyerlerini yönetiyor. Ancak 2013 Gezi Parkı protestolarına iştirak ettiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturma, Barım’ı “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla karşı karşıya getirdi. 24 Ocak 2025’te gözaltına alınan ve 27 Ocak’ta tutuklanan Barım, 7 Temmuz 2025’te İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Peki, Ayşe Barım olayı nedir? Ayşe Barım kimdir?
AYŞE BARIM OLAYI NEDİR?
Ayşe Barım, 2025 yılında iki ayrı soruşturmayla gündeme geldi: İlki, medya sektöründe tekelleşme ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddiaları; ikincisi ise 2013 Gezi Parkı protestolarındaki rolüyle ilgili “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlaması.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2013 Gezi Parkı olaylarına iştirak ettiği iddiasıyla Ayşe Barım hakkında sosyal medya ve basında yer alan iddiaları ihbar kabul ederek resen soruşturma başlattı. 24 Ocak 2025’te gözaltına alınan Barım, 27 Ocak’ta “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla tutuklandı ve Marmara (eski adıyla Silivri) Cezaevi’ne gönderildi. Soruşturma kapsamında, Barım’ın Gezi Parkı davası sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Memet Ali Alabora ile yoğun iletişimde olduğu, menajerliğini yaptığı sanatçıları 29 Mayıs-2 Haziran 2013 tarihleri arasında protestolara katılmaları için yönlendirdiği ve kendisinin de olaylara katıldığı iddia edildi.
İddianamede, Barım’ın Memet Ali Alabora ile yaptığı telefon görüşmelerinde Gezi Parkı’nda bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişinde bulunduğu ve bu bildirinin hayata geçirildiği belirtildi. Ayrıca Barım’ın, ID İletişim’e bağlı sanatçıları kullanarak Gezi Parkı olaylarının yurt içinde ve dışında kitlelere duyurulmasını sağladığı, böylece “cebir ve şiddet” unsuruyla kaos ortamı yaratmayı amaçladığı öne sürüldü. Savcılık, Barım’ın “irade gösteren, danışılan ve onay alınan” bir kişi olduğunu ve olayları planlayıp yönlendirdiğini iddia etti. Barım hakkında 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor ve davası 7 Temmuz 2025’te İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Barım, savunmasında suçlamaları reddetti ve Gezi Parkı’na sadece 1-2 kez sanatçılara eşlik etmek için gittiğini, bildirinin yayınlanmaması yönünde fikir belirttiğini ve sanatçıları yönlendirmediğini söyledi. “Sanatçıların kendi fikirleri ve iradeleri vardır. Onların fikirlerini yönlendirme yaparak herhangi bir organizasyon işine girmedim. Sosyal medyada hiçbir karşılığı olmayan bir karalama kampanyasının kurbanıyım,” diyerek mağdur olduğunu ifade etti.
AYŞE BARIM KİMDİR, KAÇ YAŞINDA, MESLEĞİ NE?
Ayşe Barım, 1971 yılında İstanbul’da doğdu ve 2025 itibarıyla 54 yaşında. Eğitim hayatına İstanbul’da başlayan Barım, ortaokul ve lise öğrenimini English Highschool for Girls’te tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Eğitimini güçlendirmek için iki yıl Londra’da iletişim eğitimi alan Barım, burada medya ve eğlence sektöründe deneyim kazandı. Türkiye’ye döndükten sonra kariyerine 1992 yılında birçok büyük medya kuruluşlarında promosyon direktörlüğü ve halkla ilişkiler müdürlüğü gibi pozisyonlarda başladı.
2002 yılında, ID İletişim Danışmanlık A.Ş.’yi kurarak Türkiye’nin en önde gelen menajerlik ajanslarından birini hayata geçirdi. ID İletişim, sanatçılara menajerlik, sosyal medya danışmanlığı ve dizi-sinema projelerinde basın ilişkileri hizmetleri sunuyor. Barım, aralarında Ali Atay, Aslı Enver, Bensu Soral, Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Hande Erçel, Serenay Sarıkaya, Hazal Kaya, Pınar Deniz ve daha birçok ünlü ismin menajerliğini yaparak sektörde güçlü bir konum elde etti. Ancak bu başarı, aynı zamanda tekelleşme ve haksız rekabet iddialarıyla da gölgelendi.
