İsviçre, Türkiye'ye Tarihi Bir Eseri İade Ediyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinasyonunda, İsviçre makamları tarafından 2 Haziran 2025’te Türkiye’ye iade edilen yedi tarihi eser, Bodrum Kalesi’nde tanıtıldı. Geç Tunç Çağı’ndan Erken Orta Çağ’a uzanan eserler, 2022’de imzalanan kültür varlığı anlaşması kapsamında Türkiye’ye getirildi.

Mehmet Nuri Ersoy, İade Edilen Yedi Tarihi Eseri Tanıttı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İsviçre makamları tarafından 2 Haziran 2025’te Türkiye’ye iade edilen yedi tarihi eseri, Bodrum Kalesi’nde düzenlenen bir etkinlikle kamuoyuna tanıttı. İade işlemi, Türkiye ile İsviçre arasında 2022 yılında imzalanan "Kültür Varlığı Kaçakçılığının Önlenmesine İlişkin Anlaşma" çerçevesinde gerçekleştirildi.

Anlaşmanın Meyvelerini Topluyoruz

2022 yılında İsviçre ile imzalanan kültür varlıklarının korunmasına yönelik anlaşmanın sonuçlarını görmeye başladıklarını belirten Bakan Ersoy, “İsviçre’de ele geçirilen bu eserler, İsviçreli yetkililer tarafından Türk makamlarıyla iş birliği içinde yürütülen süreç sonucunda Türkiye’ye iade edildi.” sözlerini kullandı.

Bu Ne İlk Ne De Son Eser

Ersoy, eserlerin kökenlerinin ve yasa dışı yollarla çıkarıldıklarının, Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı ve müze uzmanları tarafından titizlikle belgelenerek ispatlandığını ifade etti. Ersoy, iade edilen eserlerin Bodrum Kalesi’nde sergileneceğini belirterek, benzer çalışmaların devam edeceğini ve daha büyük eser gruplarının da ülkeye kazandırılacağını söyledi.

Yerel Düzeyde Eğitimin Önemi

Bakan Ersoy, sadece uluslararası iş birliklerinin değil, yerel düzeyde farkındalık ve eğitim çalışmalarının da tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede önemli rol oynadığını vurguladı. “Anadolu’daki köylülerimizin, vatandaşlarımızın eğitimi sayesinde çok sayıda eser daha yurt dışına çıkarılmadan yakalanıyor,” diyen Ersoy, Emniyet, Jandarma ve Gümrük ekiplerinin koordineli operasyonları sayesinde son beş yılda 900 bini aşkın eserin müzelere kazandırıldığını aktardı.

Uluslararası Koleksiyonerlere Mesaj

Bakan Ersoy, iade edilen her eserin uluslararası koleksiyonerler için caydırıcı bir etki yarattığını belirtti. Ersoy, “Artık dünyadaki koleksiyonerler biliyorlar ki Türkiye’den izinsiz çıkarılmış bir eseri koleksiyonlarına dahil ederlerse ve bu eseri bir şekilde kamuoyuna sunarlarsa, Türkiye bunu fark edecek ve hangi ülkede olursa olsun iadesi için tüm hukuki yolları kullanacak.” şeklinde konuştu.

Geçmişten Günümüze Ulaşan Eserler

İsviçre Federal Kültür Ofisi tarafından St. Gallen Kantonu'nda yürütülen cezai bir soruşturma sonucunda ele geçirilen bir dizi önemli eser, Türkiye'ye iade edildi. Eser grubunun, hem arkeolojik hem de kültürel açıdan büyük önem taşıdığı bildirildi.İade edilen koleksiyonun parçaları arasında, Geç Tunç Çağı'na tarihlenen, yüz ve kemer bölümleri yaldızla bezeli kadın ve erkek adak heykelcikleri yer alıyor.

Anadolu Kökenli Kültür Varlıkları

Bu figürinlerin, dönemin kült objeleri olarak tanrılara sunulduğu ve bulundukları alanı koruduğuna inanıldığı tahmin ediliyor. Söz konusu heykelciklerin biçimsel ve teknik özellikleri, ünlü Uluburun Batığı'nda bulunan benzer örneklerle büyük ölçüde örtüşüyor ve bu da onların Anadolu kökenli olduğunu destekleyen önemli bir arkeolojik kanıt olarak kabul ediliyor.

Roma Dönemi ve Erken Orta Çağ'a Ait Eserler

Koleksiyonda ayrıca, antik Anadolu kuyumculuk sanatının nadir bir örneği olan, granülasyon tekniğiyle üretilmiş zarif bir altın küpe bulunuyor. Roma dönemine ait parçalar arasında ise cam üfleme tekniğiyle yapılmış bir balsamarium tipi şişe ve minyatür amphora formunda başka bir cam eser yer alıyor. Bu parçalar, dönemin günlük yaşamında ve ölü hediyesi olarak mezarlarda yaygın kullanım görmüş zanaat becerilerine ışık tutuyor.

Yağ Kapları ve Kandil

Son olarak, Erken Orta Çağ'a ait, yeşil-sarı camdan üretilmiş ve çok kollu bir kandil (polykandelon) yapısına ait olduğu değerlendirilen yağ kapları da iade edilen eserler arasında. Bu tür kandillerin hem dini ritüellerde hem de mimari süslemede kullanıldığı düşünülüyor.

İLGİLİ HABERLER