Tutuklu Ayşe Barım'ın sağlık raporu: "Hayati Tehlikesi Var". Mahkemeye sunulan rapor, her an ölüm riski olduğunu belirtiyor.

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan Ayşe Barım'ın sağlık raporu, hayati tehlike içerdiğini belirtiyor. 9 doktorun imzasını taşıyan rapora göre, kalp ve beyin fonksiyonlarında ciddi riskler var. Avukatları, Barım'ın yaşama ihtimalinin ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurguluyor.

9 doktorun imzasını taşıyan sağlık raporu: "Ayşe Barım’ın hayati tehlikesi var"

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan menajer Ayşe Barım’ın sağlık durumu, cezaevinde gün geçtikçe daha kritik bir hâl alıyor. Ocak ayından bu yana tutuklu bulunan Barım hakkında hazırlanan ve 9 uzman hekimin imzasını taşıyan sağlık raporu, hem kalp hem de beyin fonksiyonlarında hayati riskler bulunduğunu açıkça ortaya koydu. Avukatları, "Artık mesele yalnızca sağlığının kötüleşmesi değil, yaşama ihtimalinin ciddi biçimde tehdit altında olmasıdır" diyerek tahliye talebinde bulundu.

Mahkemeye sunulan rapor: Her an ölüm riski var

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, 2 Temmuz tarihli rapora dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

“Alanında uzman 9 hekim, oybirliği ile kaleme aldığı raporda, müvekkilimizin her an ani kalp durması ve beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetme riski altında olduğunu bildirmiştir.”

Avukatlar, kalp pili takılması gerektiğini belirten bu rapor doğrultusunda Barım’ın cezaevi koşullarında tedavisinin mümkün olmadığını vurguladı.

Kalpte 6 farklı riskli hastalık

Raporun kardiyoloji bölümünde, Barım’ın kalp fonksiyonlarını tehdit eden 6 ayrı hastalık saptandı. Bunlar arasında:

Hipertrofik Kardiyomiyopati (HKM)
Asimetrik Septal Hipertrofi
İleri düzey Mitral Yetersizlik
Tehlikeli seviyede kan basıncı: 60 mmHg
İleri Trisküspit Yetersizliği
Sol Atriyum Genişlemesi


bulunuyor. Bu rahatsızlıklar, kalp ritminde bozulmalara, ani bayılmalara ve kalp krizine neden olabilecek düzeyde.

Beyindeki anevrizma ölümcül tehlike taşıyor

Raporun nöroloji kısmı da bir o kadar çarpıcı. Barım’ın beyninde daha önce stent takılmış 2 anevrizmanın yanı sıra, MCA ayrımında yeni bir genişleme tespit edildi. Bu oluşumun patlaması halinde, felç ya da ani ölüm riskinin son derece yüksek olduğu belirtiliyor.

1 ayda 4 kez bayıldı

Barım’ın son bir ay içerisinde 4 kez baygınlık geçirdiği ve bunlardan birinde yerde hareketsiz bulunduğu dilekçede anlatıldı. Avukatları, "Bir sonraki bayılmasında bir görevlinin orada bulunup bulunamayacağı belirsizdir" diyerek mahkemeye acil tahliye çağrısında bulundu.

Cezaevi şartları ölümcül bir etken olabilir

Barım’ın kalp pili bulunmadığı, beyin damarlarında riskli anevrizmalar olduğu, yüksek kan basıncı nedeniyle damarlarında yırtılma ihtimalinin arttığı belirtilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

“Bu raporun ardından geriye tek ihtimal kalıyor: Ölüm. Müdahale edilemeyen bir an, kalıcı hasar veya ölüme neden olabilir.”


Avukatlardan çağrı: “Geriye yalnızca ölüm kaldı”

Mahkemeye yapılan başvuruda, “Müvekkilimizin ölüm riski taşıyan yalnızca bir değil, birden fazla hayati hastalığı vardır. Bu hastalıklar her geçen gün ilerlemekte ve cezaevi koşulları bu süreci daha da hızlandırmaktadır” ifadeleriyle tahliye talebinin reddedilmesinin vicdanlara sığmayacağı belirtildi.

SONUÇ: Hukuki süreç yaşama hakkını gölgeliyor

Ayşe Barım’ın yaşadığı sağlık sorunları, tutuklu bulunduğu sürecin artık bir tedbir değil, yaşam hakkına doğrudan tehdit oluşturduğunu gözler önüne seriyor. Tıbbi raporlar net, teşhisler açık ve riskler yüksek. Hukuk sisteminin bu tabloya nasıl cevap vereceği, sadece bir kişinin değil, insan haklarının da sınavı olacak.

İLGİLİ HABERLER