Coca-Cola İçecek, 2025 Yılının İlk Çeyreğinde Finansal Sonuçlarını Açıkladı
Uzun süredir tüketici boykotlarının hedefinde olan Coca-Cola İçecek (CCI), 2025 yılının ilk çeyreğine ait finansal sonuçlarını paylaştı ve beklenmedik düşüşlerle karşılaştı. Şirket, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre gelir ve kârlılık konularında ciddi düşüşler yaşadı.
Şirketin Gelir ve Kârlılığı Dramatik Bir Şekilde Geriledi
Net dönem kârındaki yüzde 66'lık düşüşün yanı sıra, operasyonel performansta da belirgin bir zayıflama yaşandı. Bu durum, yatırımcıları ve piyasayı şaşırttı.
Satış Gelirlerinde ve Kârlılıkta Belirgin Bir Gerileme
Coca-Cola İçecek, 2025’in ilk çeyreğinde beklentilerin altında kalarak satış gelirlerinde ve kârlılıkta belirgin bir düşüş yaşadı. Şirketin toplam satış geliri yüzde 4 azalarak 36,16 milyar TL'ye gerilerken, brüt kâr yüzde 12 düşüşle 10,99 milyar TL seviyesine indi. FAVÖK ise yüzde 29 azalarak 4,28 milyar TL olarak kaydedildi.
Net Dönem Kârında Dramatik Düşüş
Geçtiğimiz yılın aynı çeyreğine kıyasla net dönem kârı yüzde 66 azalarak 1,28 milyar TL'ye geriledi. Bu sonuç, piyasaların beklentilerinin oldukça altında kaldı ve şirketin net parasal pozisyon kazancı da yüzde 36 oranında azaldı.
Finansal Risklerin Büyüdüğüne İşaret Eden Gelişmeler
Şirketin borç yükündeki artış dikkat çekiciydi. Dönen varlıkların artmasına rağmen toplam varlıklar sınırlı bir büyüme gösterirken, net borç yüzde 22 artarak 34,53 milyar TL'ye yükseldi. Bu durum, finansal risklerin arttığını gösteriyor.
Özkaynaklar ve Hisse Durumu
Özkaynaklarda yaşanan yüzde 2'lik düşüş, şirketin mali dayanıklılığında zayıflığın bir işareti olarak görülüyor. Coca-Cola İçecek'in hisse senedi fiyatı 50,85 TL seviyesinde sabitlenirken, toplam piyasa değeri 142,3 milyar TL olarak hesaplandı.
Tüketici Boykotlarının Etkisi
Coca-Cola İçecek'in yaşadığı finansal zorluklar, tüketici boykotlarının etkileriyle ilişkilendirilmeye devam ediyor. Özellikle sosyal medyada geniş yankı bulan bu boykotların şirketin satışları üzerinde belirgin bir etkisi olduğu düşünülüyor. Satış gelirlerindeki düşüş ve net kârdaki dramatik düşüş, bu konuyu gündeme getiriyor.
