Gülhan Duygun Yaman, Logos için özel açıklamalarda bulundu! Büveyhiler'in derin tarihi gündeme taşındı.

Logos YouTube kanalında yayınlanan son programda, Tekiner Talha Öztürk moderatörlüğünde konuk edilen akademisyen Gülhan Duygun Yaman, Büveyhîler Devleti’ni tarihsel ve siyasi açıdan detaylı şekilde ele aldı. Programda, Büveyhîler'in İslam devleti niteliği taşıdığı vurgulanarak, dönemin siyasi dengeleri ve hilafet kurumu üzerindeki etkileri Logos izleyicileriyle kapsamlı bir şekilde paylaşıldı. Abbâsî halifeleri üzerindeki etkilerinden Şiî kimlikleriyle kurdukları meşruiyet ilişkisine kadar birçok önemli konuya da değinildi.

Logos YouTube Kanalı, Tarihseverlere Eşsiz Bir İçerik Sunmaya Devam Ediyor

Dijital medyanın yükselen yıldızı Logos YouTube kanalı, tarihseverlere eşsiz bir içerik sunmaya devam ediyor. Son bölümde, Orta Çağ İslam tarihi üzerine yaptığı özgün çalışmalarıyla tanınan akademisyen Gülhan Duygun Yaman'ı ağırlayan kanal, yine büyük ilgi gördü. Program, Tekiner Talha Öztürk'ün moderatörlüğünde derin bir tarih sohbetine sahne oldu.

Büveyhiler Kimdir?

Gülhan Duygun Yaman, bu hanedanın sadece bir aile veya bölgesel güç olmadığını, aksine 10. yüzyılda Abbâsîler'in sembolik otoritesine rağmen gerçek iktidarı elinde tutan Fars kökenli bir siyasi yapılanma olduğunu belirtti. Şiî siyasi hareketlerin ete kemiğe bürünmüş hali olarak tanımlanan Büveyhîler’in tarih sahnesine çıkışı, İslam tarihinde önemli bir kırılmaya işaret ediyor.

Şiilik ve Fars Kimliği Birleşiyor

Yaman, Büveyhîlerin meşruiyet arayışlarında Şiî kimliklerini ve Fars kökenlerini birleştirerek propaganda yaptıklarını, Sâsânî hükümdarlarının soyundan geldiklerini iddia ettiklerini söyledi. Bu yönüyle halkın desteğini kazanan hanedan, Deleym ve Taberistan bölgelerinden başlayarak Bağdat'a kadar uzanan bir hâkimiyet kurmuştur.

Bağdat'ın Fethi ve Abbâsîlerin Gölgede Kalması

Büveyhîlerin yükselişinde dönüm noktası, 945 yılında Ahmet bin Büveyh'in Bağdat'ı ele geçirmesi oldu. Böylece Abbâsî halifeleri, Şiî kökenli bir hanedanın kontrolü altına girmiş oldu. Bu süreçte halifelik makamı korunmuş görünse de, gerçek iktidar emirül-ümerâ unvanını alan Büveyhîlerdeydi. Halifeler artık sembolik figürlerdi.

İslam Devleti mi, Değil mi?

Programda en dikkat çeken sorulardan biri de Büveyhîler'in bir "İslam devleti" olup olmadığıydı. Gülhan Duygun Yaman bu konuda net konuştu: "Evet, Büveyhîler bir İslam devletidir. Şiî bir çizgide olmalarına rağmen İslam siyasal yapısını tanımış ve bunu meşruiyet için kullanmışlardır." Sünnî halkın tepkisini çekmemek için hilafeti kaldırmamışlar, hatta dengeli bir siyaset izlemişlerdir.

Sünnî-Şiî Dengesi: İnce Bir Siyaset

Büveyhîler döneminde sünnî halk ile şiî önderlik arasında sık sık gerilim yaşansa da, yöneticiler bu dengeyi korumak için dikkatli politikalar izlemiştir. Cami duvarlarına yazılan lanetlemeler bile "daha genel ifadelerle" yapılmaya başlanmış, toplumsal huzur gözetilmiştir. Bu durum, dönem siyasetinin ne kadar ince bir çizgide yürüdüğünü ortaya koyuyor.

Adududdevle Dönemi: Zirve ve Refah

Hanedanın en parlak dönemi, Adududdevle zamanında yaşandı. Bağdat ilim ve kültür merkezi haline geldi, hac yolları güvenli hâle getirildi. Halifelikle kurulan akrabalık ilişkileri ise Büveyhîlerin Abbâsî meşruiyetini pekiştirme çabasının bir parçasıydı. Ancak bu girişim halifenin direnişiyle karşılaştı.

Hanedan İçi Çekişmeler ve Zayıflama

Adududdevle'nin ölümünden sonra hanedan içi çekişmeler başladı. İran'ın farklı bölgelerinde kendi güç alanlarını ilan eden aile fertleri arasında birlik sağlanamayınca, Büveyhîler'in zayıflaması kaçınılmaz oldu. Sünnî-Şiî ayaklanmaları da hanedanın otoritesini iyice sarstı.

Selçukluların Gelişi ve Son

Zayıflayan Büveyhî hâkimiyetine karşı Selçuklular Horasan'dan harekete geçti. 1055 yılında Bağdat'ın Selçuklu kontrolüne geçmesiyle birlikte, Büveyhîlerin 110 yıllık hâkimiyeti sona ermiş oldu. Bu dönem her ne kadar görece kısa görünse de, İslam siyasal tarihi açısından etkisi büyük bir devreyi temsil ediyor.

Logos’tan Tarihseverlere Armağan

Logos YouTube kanalı, bu özel programıyla tarih meraklılarına hem akademik derinlik hem de anlaşılır anlatımı bir arada sundu. Gülhan Duygun Yaman’ın detaylı anlatımı, Tekiner Talha Öztürk’ün yönelttiği dikkat çekici sorularla birleşerek izleyicilere adeta bir tarih dersi yaşattı. Logos, dijital dünyada tarih anlatıcılığının yeni adresi olmayı sürdürüyor.

İLGİLİ HABERLER