Tek gecelik ilişkiler sonrası yaşanan pişmanlık üzerine yapılan kapsamlı araştırmalar, kadınların hissettiği rahatsızlığın genellikle sanıldığı gibi cinsel eylemin kendisinden kaynaklanmadığını ortaya koyuyor.
Bilimsel çalışmalar, bu duygunun ardında yatan asıl nedenin; arzu, beklenti ve yaşanan anın bağlamı arasındaki bir "uyumsuzluk" ve kişinin kendi sezgilerini dinlememiş olması olduğunu gösteriyor.
Sosyal ve evrimsel psikoloji alanında yapılan çalışmalar, tek gecelik ilişki sonrası pişmanlığın cinsiyete göre farklılık gösterdiğini uzun süredir belirtiyor.
Erkeklerin pişmanlığı genellikle kaçırılan fırsatlarla ilgiliyken, kadınlar yaşadıkları bir eylem sonrası daha sık rahatsızlık duyabiliyor. Archives of Sexual Behavior dergisindeki bir meta-analiz, kadınların yaklaşık üçte birinin bu deneyimden pişmanlık duyduğunu ortaya koyuyor.
Asıl sorun bağlam, arzu değil
Araştırmalar, kadınların cinsel pişmanlığının arzularını reddetmekten değil, eylemin gerçekleştiği koşullardan doğduğunu vurguluyor. Bu pişmanlık genellikle şu gibi örtük baskılarla besleniyor:
* Memnun etme isteği
* Reddedilme korkusu
* Dışsal bir beklentiyi karşılama zorunluluğu
5.000'den fazla yetişkinle yapılan bir Norveç araştırması da pişmanlığın öncelikle aceleci karar verme veya duygusal bağ eksikliği gibi durumlarla bağlantılı olduğunu doğruluyor.
Çalışmaların altını çizdiği en yaygın pişmanlık türü ise "içsel bir uyarıyı görmezden gelmek". Journal of Sex Research'te yayımlanan bir çalışmaya katılan kadınlar, partnerin hijyeni veya davranışları gibi faktörlerin ötesinde, en çok kendi sezgilerine ihanet etmiş olma hissinden rahatsızlık duyduklarını belirtiyor. Bu durum, sonradan gelen ve acı veren o meşhur "Biliyordum" hissiyle kendini gösteriyor.
Neden kadınlarda daha sık görülüyor?
Peki bu duygu neden kadınlarda daha belirgin? Uzmanlar bunu iki temel faktöre bağlıyor:
1. Evrimsel Hafıza: Evrimsel psikologlar, kadınların tarihsel olarak üreme riskleri (istenmeyen gebelik, sosyal dışlanma) nedeniyle duygusal güvenliğe ve bağlama daha duyarlı olduklarını belirtiyor. Bu evrimsel hafıza, günümüzde de duygusal bir ikilem olarak kendini gösterebiliyor.
2. Toplumsal Baskılar: Cinsel özgürlüğe değer veren modern toplumlarda bile kadınlar, "özgür olmak ama çok da özgür olmamak" gibi çelişkili toplumsal beklentilerle karşılaşıyor. Bu gerilim, özellikle alkol veya sosyal baskı altında alınan kararlar sonrası pişmanlığı körüklüyor.
Ancak uzmanlara göre bu pişmanlık, doğru analiz edildiğinde değerli bir duygusal göstergeye dönüşebilir. Bu duygu, kişinin seçimleri ile gerçek ihtiyaçları arasındaki bir uyumsuzluğa işaret eder.
Kişinin kendi sınırlarını daha iyi tanımasına, arzularını netleştirmesine ve gelecekteki seçimlerini duygusal bütünlüğüyle daha tutarlı hale getirmesine yardımcı olarak bir "duygusal güçlenme" aracı görevi görebilir.