Millî Muharip Uçak KAAN Testleri Hızla Devam Ediyor, Sürpriz Etkisi Yaratacak Silahlar Üzerinde Çalışmalar Sürüyor

Millî Muharip Uçak KAAN'ın testlerine hız veren Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, savaş durumunda 'sürpriz etkisi' yaratacak silahlar üzerinde çalıştıklarını belirtti. Ağustos ayında Türkiye'nin millî ana muharebe tankı ALTAY'ın ilk teslimatının gerçekleşeceğini açıkladı. Savunma sanayiindeki çalışmaların uluslararası alanda da öne çıktığı vurgulandı.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Millî Muharip Uçak KAAN testlerinin 6 uçakla hızlı bir şekilde yürütüleceğini belirtti. Tüm uçakların aynı anda imâlat hattında olduğunu söyleyen Görgün, bir savaş durumunda kullanmak üzere 'sürpriz etkisi' yaratacak silahlar üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Türkiye'nin millî ana muharebe tankı ALTAY'da ilk teslimatın ağustos ayında gerçekleşeceğini belirten Haluk Görgün, Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu ve Betül Usta'ya şu bilgileri verdi:


Millî Muharip Uçak KAAN ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün
Dünyada herhangi bir alanda ne yapılıyorsa onları taklit etmiyoruz, gerçekten ihtiyacımız olan özgün ve maliyet etkin üretimlere odaklanmak zorunda olduğumuzu biliyoruz.

Dünyanın yaptığını yapıp başkalarını taklit etseydik bugün Türkiye SİHA'larda bu başarıyı yakalayamazdı. 'Sürpriz etkisi' yaratacak işlere çalışmamız gerektiğinin farkındayız ve çalışıyoruz. Yapmak ve geliştirmek zorundayız.

İlk seri üretim KAAN uçağını 2028 sonunda teslim etmek için tüm ekip gece gündüz çalışıyor. Halen 6 uçağı aynı anda imâl ediyoruz. Her birinin farklı test senaryoları söz konusu. Yer testleri, yıldırım testi var mesela... Bu süreçleri hızlı tamamlamak adına aynı anda birden fazla uçak üzerinde çalışıyoruz.

10 tanelik paket, Blok 10'lar 2028 sonunda teslim edilmeye başlanacak. 5. nesil uçağımızı tamamlarken eşzamanlı olarak 6. nesil uçak için de hazırlık yapıyoruz.

SİVRİSİNEĞE KURŞUN SIKMAMAK GEREK


Türkiye, 'Çelik Kubbe' ile stratejik bir hamle yaptı. Katmanlı hava savunma sistemi kurgusuyla işe başladık. İlk etapta öncelikle savunmanız gereken noktaya kadar gelebilecek bir tehdidi bertaraf edebilecek silah sistemleri ve algılayıcılar geliştiriliyor.

Sonra mesafe ve irtifa artırılıyor. Hava tehditleri hem farklı irtifada hem farklı hızlarda olabilir hem de eşzamanlı gerçekleşebilir. Çok yüksekten çok hızlı gelebilir. Çok alçaktan uçabilir. Orta irtifadan ortalama hızla gelebilir. Bunların hepsinin tespiti ve imhasının bir ekonomisi var.

Sivrisineğe kurşun sıkmamak gerek. En önemlisi bir tehdidi en uzakta algılamak ve ne olduğunu seri biçimde belirlemek. Bu bir balistik füze mi? Hipersonik füze mi? Seyir füzesi mi? Yoksa bir uçak mı? Bir kamikaze dron mu?

Bu operasyonda yapay zeka, 'hızlı hesaplama ve hedef netleştirme' için devrede olacak. Örneğin; bir kamikaze drone geldiğinde onu parçacıklı mühimmatlı bir KORKUT'la imha edebilecekken pahalı bir hava savunma sistemini kullanmamanız gerekiyor.

Çelik Kubbe'yi bütün unsurları birbiriyle haberleşen ve birbirlerine bağlayan, çok hızlı karar veren katmanlı ve entegre bir sistem olarak planlıyoruz. Caydırıcı nitelikte radar ve hava savunma sistemimizi daha da geliştirmeye ihtiyacımız var. Biz, buna göre çalışıyoruz.


KIZILELMA HIZLANACAK, ALTAY TESLİMATI AĞUSTOSTA


İnsansız savaş uçağı projesi (KIZILELMA) hızlanacak. Bu proje ile stratejik bir güç elde edeceğiz. Daha uzağa gidebilen, hava-hava savaşı yapabilen uçaklar olacaklar.

Hava-hava uçağı olarak kullanabilmek için hava-hava füzelerimizin olması ekstra önem kazanıyor. Bu ihtiyacı karşılayacak ekipler birlikte çalışıyor. Yerli mühimmatlar geliştirmeye başladık. Geliştirmeye, üretmeye devam edeceğiz.

Ağustos ayında üretim bandından çıkan 3 ALTAY'ı teslim edeceğiz. Ardından seri üretim planlandığı gibi devam edecek. Toplamda 250 Altay tankı Kara Kuvvetlerimizin envanterinde yer alacak.

Savunma sanayiinde çalışan herkes, aldığı sorumluluğun farkında. Tüm şirketler uyum içinde. Ortak çalışma alanları da belli. İhracat potansiyelleri yüksek. Herkes ayrı ayrı yurt dışındaki ihalelere teklif vermiyor artık. Ülkemizin teknolojik gelişime adaptasyon kabiliyeti göz kamaştırıyor.

Savunma sanayiinde çalışanların yaş ortalaması Türkiye'de 34 iken; Avrupa'da, Amerika'da 50'lerde. Bizim insanımız şimdiden bunları üretti. Önlerindeki 20 yılda kim bilir daha neler üretecekler. Nitekim insansız sistemlerin sahadaki doktrinleri nasıl değiştirdiğini son 3-4 yılda gördük.

GÜVENLİK İÇİN TOPLAM HARCAMAMIZ MİLLÎ GELİRİN YÜZDE 3,7'Sİ


Türkiye savunma alanında ihtiyaçlarını biliyor. Cumhurbaşkanımız, savunma sanayiinde kendi kendine yetebilmenin sonuna kadar destekçisi. Projeler, bütçeler, açılan kapılar son 20 yıldır aksamadan sürdü ve büyüdü.

Güvenlik için toplam harcamalarımız 50 milyar dolar civarında. Yani millî gelirimizin yüzde 3.7'si ve NATO'nun ülke bazlı yüzde 5 taahhüdüne en yakın ülkelerdeniz. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türk savunma sanayinin gelişimine birkaç kez konuşmasında yer verdi. Ben de ona teşekkür ettim.

Türkiye güven veren bir müttefik. İlişkilerimizde arka plan ajandamız olmaz. Ne yaparsak yapalım, açık ve şeffaf konuşuruz. Uluslararası toplumda böyle biliniriz.

Cumhurbaşkanımız güven veren bir lider. Savunma sanayiinde de güven çok önemli. Bizde işe, bir kerelik satış olarak bakılmaz, satış tekrarı da bakım, onarım hizmetleri de önemlidir. İhtiyaç duyulduğunda o desteği hızla sağlamak Türkiye'yi farklı kılıyor.

Bugüne ambargoları aşarak geldik. Ambargolar sadece istediğimiz ürünü elde etmek için geçen süreyi biraz uzatıyor. Nihayetinde kendi sistemlerimizi kendimiz üretip dünyada marka oluyoruz.


Millî Uçak Gemisi MUGEM'in inşasına Ocak 2025 itibariyle başlandı.


BÜYÜK UÇAK GEMİSİ İÇİN İSPANYA İLE ÇALIŞABİLİRİZ


Türk savunma sanayii ürünleri kendini sahada ispatladı. Sahadaki subayımız, askerimiz ürünlerimizin gelişmesine çok katkı sağlıyor. Ürünü denemek için verdiğimizde çok iyi geri beslemeler yapıyorlar. Bu da tasarımcı ve üretimdeki arkadaşları hızlı bir şekilde o ihtiyacını karşılamak üzere motive ediyor. Sadece şu ilişki biçiminin kurulması bile bir mucize.

2024 yılı ihracatımızın yüzde 55.4'ünü Avrupa'ya ve NATO müttefiklerine yaptık. Sistemlerimiz hem fonksiyonel hem de maliyet olarak etkin. ABD'nin de bu ihracatta ciddi payı var. İnsansız savaş uçağı yapmak yüksek bir teknoloji. Türkiye 2018 yılından beri silahlı-silahsız, insansız hava araçlarında dünyadaki tüm pazarın yüzde 65'ine hakim.

İspanya ile uçak gemisi, HÜRJET gibi ürünlerde işbirliği yapıyoruz. TCG ANADOLU'nun ilk tasarımında onlardan destek alındı, İstanbul'da üretildi. Şimdi ikinci yapılacak olan 300 metrelik uçak gemisinde de yine birlikte çalışma yaklaşımımız var.

İLGİLİ HABERLER