Tabağımıza aldığımız elma, armut, domates ve kabak gibi meyve-sebzelerin kabukları hakkında iki zıt görüş var: Bir kesim soyup öyle tüketmeyi tercih ederken, diğer kesim meyve ve sebzeleri kabuklarıyla birlikte, yıkadıktan sonra yiyebileceğini savunuyor. Peki, kabuklarda gerçekten neler var?
Fransız merkezli E = M6 televizyon ekibi, SupBiotech mikrobiyoloğu Paul-Étienne Fontaine ile birlikte yaptığı laboratuvar analizinde, kabuklarda doğal bakteri ve maya türlerinin yanı sıra potansiyel olarak zararlı E. coli bakterisine de rastladı.
Bağırsak rahatsızlıklarına yol açıyor
Fontaine, “E. coli, çevremizde yaygın olarak bulunuyor ve gastroenterit gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor” uyarısında bulundu.
Bakterilerin meyve ve sebze kabuklarına bulaşma yolları çeşitlilik gösteriyor. Toprak, ortam havası, hasat ve taşıma süreçlerindeki elleçleme ile tüketici teması, mikrobiyal yayılımın en sık görülen nedenleri arasında. Fontaine, “Tamamen bakteri arındırılmış bir ürün bulmak neredeyse imkânsız” diyor.
Buna karşılık kabuklar, A vitamini, C vitamini, potasyum ve flavonoidler gibi besin öğeleri bakımından iç kısımdan daha zengin olabiliyor. Uzmanlar, kabukta saklı bu faydaların kaybını önlemek için meyve ve sebzeleri soymak yerine iyice yıkamayı öneriyor.
En etkili temizliğin; sadece su ve yumuşak bir fırça ile yapılacağına dikkat çeken Fontaine, “Sebze yıkama deterjanı, sirke veya karbonat kullanımına gerek yok; mekanik temizlik mikropları büyük ölçüde uzaklaştırır” tavsiyesinde bulundu.
Böylece hem zararlı mikroorganizmalardan korunmak hem de kabuğun besin değerlerini kaybetmemek mümkün oluyor.