Türkiye, Türkçe düşünen yapay zekâ teknolojileri için kesenin ağzını açtı. Projelere 50 milyon TL’ye kadar destek verilecek. Evet, yanlış duymadınız, bu kaynak, Türkçe konuşan ve anlayan yapay zekâ teknolojisi geliştirmek isteyen girişimlere ayrıldı. Başvurular başladı, yaz bitmeden tamamlanacak.
Peki bu neden bu kadar önemli?
Çünkü bugün kullandığımız yapay zekâ araçlarının büyük kısmı İngilizce temelli. Bu da çoğu zaman bizi yeterince anlamamalarına, yüzeysel cevaplar vermelerine ve kültürel kodlarımızı kaçırmalarına yol açıyor. Şimdi ilk kez, Türkçe’yi gerçekten anlayan sistemler geliştirmek için somut ve ciddi bir adım atılıyor.
Yapay Zekâ Ne Sağlayacak?
Yapay zekâ artık sadece metin yazmak değil; anlamak, konuşmak, hatta karar vermek demek.
Bu destekle başarılı projeler ortaya çıkarsa, birçok alanda hayat kolaylaşabilir. Örneğin:
* Okullarda, öğrencilere Türkçe bilen dijital asistanlar rehberlik edebilir.
* Hastanelerde, doktorlara Türkçe tıbbi terimleri anlayan sistemler yardımcı olabilir.
* Belediyelerde, noterlerde, adliyelerde belge işlemleri hızlanabilir.
* Medyada, kendi haberini yazan, Türkçeyi anlayarak özet çıkaran sistemler geliştirilebilir.
Bu, sadece teknoloji üretmek değil; kendi kültürümüzü, dilimizi ve iletişim tarzımızı korumak anlamına geliyor. İngilizce düşünen yapay zekâ teknolojileri yerine, bizim gibi düşünen, bizim gibi anlayan sistemler yaratma zamanı geldi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da bu vizyona dikkat çekti. Konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
> “Ulusal Yapay Zeka Stratejimiz doğrultusunda 'Türkçe Büyük Dil Temel Modeli Sektörel Uyarlama Projesi Çağrısı'nı başlatıyoruz. Proje başına 50 milyon liraya varan hibe desteği sunacağımız çağrıyla hem yapay zekada Türkçe'nin temsil gücünü artıracak hem de sektörlerimize özel çözümler sunacak büyük dil modelleri geliştirerek ülkemizin teknolojik bağımsızlığını tahkim edeceğiz. Türkiye'yi yapay zeka teknolojilerinin şekillendirdiği yeni dijital çağın öncü ülkelerinden biri haline getirecek adımlar atmaya, güvenilir ve yüksek katma değerli çözümlerle yapay zeka ekosistemimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.”
Geç Kalmamak İçin…
Bu destek çok önemli. Çünkü teknoloji yarışında geri kalırsak, başkalarının ürettiği sistemlere bağımlı kalırız. Oysa o sistemler bizi tam anlamıyla tanımaz, anlayamaz.
Bugün dünyanın dört bir yanında ülkeler, kendi dillerine ve ihtiyaçlarına özel yapay zekâ çözümleri geliştiriyor. Türkiye de bu yarışta güçlü bir yer edinmek istiyor.
Top artık gençlerde, araştırmacılarda, girişimcilerde…
Kapı açıldı. Şimdi o kapının ardında ne üretileceği bize bağlı.
Ve belki de ilk kez, Türkçe teknolojiyle bu kadar yüksek sesle konuşacak.