Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün açıklamalarına göre, ilk etapta 285 metre olarak planlanan uçak gemisinin boyu 300 metreye çıkarıldı. İstanbul’daki tersanelerde inşa edilecek platform, Türkiye’nin bugüne kadar yerli olarak geliştirdiği en büyük askeri deniz aracı olacak.
Geminin, sadece boyutlarıyla değil, taşıyacağı hava gücü ve teknolojik donanımıyla da bölgesel dengeleri değiştirmesi bekleniyor. Sabit kanatlı uçaklar, helikopterler ve insansız hava araçlarıyla donatılması planlanan gemi, Türkiye’nin denizden hava operasyon kabiliyetini çarpıcı biçimde artıracak.
AVRUPA'NIN DEVLERİNİ GERİDE BIRAKACAK
Yeni uçak gemisinin boyutları, Fransa’nın 261 metrelik Charles de Gaulle gemisini ve İngiltere’nin 280 metrelik Queen Elizabeth sınıfı uçak gemilerini geride bırakacak. 300 metrelik uzunluğu ile Türkiye, uçak gemisi kapasitesini ABD’nin dev gemilerine yaklaştırmayı hedefliyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, ABD Donanması'nın en büyük gemisi olan USS Gerald R. Ford 337 metre uzunluğunda.
Proje, Türkiye’nin TCG Anadolu gemisinde de birlikte çalıştığı İspanyol gemi üreticisi Navantia ile yeni bir stratejik ortaklık çerçevesinde yürütülüyor. Haluk Görgün, projede İspanyol mühendislik kabiliyetinden yeniden faydalanılacağını ve modern deniz harp ihtiyaçlarına uygun bir tasarım üzerinde çalışıldığını ifade etti.
Projenin duyurulması, özellikle Yunanistan’da dikkatle takip ediliyor. Türkiye’nin Akdeniz’de artan deniz gücü projeksiyonu, Atina’da endişeyle karşılanırken, uluslararası savunma yayınları da bu gelişmeye geniş yer verdi. “Army Recognition” ve “Militarni” gibi yayınlar, Türkiye-İspanya ortaklığıyla başlatılan uçak gemisi fizibilite çalışmalarını manşetlerine taşıdı.
OYUN DEĞİŞTİREN STRATEJİ: DENİZDEN GÜÇ PROJEKSİYONU
Yeni platform, Türkiye’nin deniz stratejisinde önemli bir değişimi temsil ediyor. Kıyı savunmasına dayalı klasik yaklaşımın ötesine geçerek, açık denizlerde sürekli güç projeksiyonu sağlayacak bir yapıya geçilmesi hedefleniyor. Geminin Akdeniz ve Karadeniz'deki enerji yollarının güvenliği açısından da önemli rol üstlenmesi bekleniyor.
300 metrelik bu dev platform, sadece Türkiye’nin askeri kapasitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda yerli savunma sanayiine de ciddi bir teknoloji transferi sağlayacak. Gemi tamamlandığında, Türkiye bölgesel bir deniz gücü olmaktan çıkıp küresel denizcilik ligine adım atacak.