İspanya'nın Murcia kentindeki Torre Pacheco'da bir grup Kuzey Afrikalı göçmenin 60'lı yaşlarında bir İspanyol dövdüğü haberi bir anda yayıldı.
İspanya'da giderek yükselen aşırı sağcı faşit parti Vox, bu olayın ardından olayları kışkırttı. Telegram hesaplarından göçmenlerin avlanması çağrısı yapıldı. Bu İspanya'da ilk kez yaşanmıyor.
Yazar Javier de Lucas, Torre Pacheco'da yaşanan olayları, 25 yıl önce El Ejido’da (2000) benzer şekilde meydana gelen ırkçı şiddet olaylarına benzetiyor. Avrupa kıtası açısından “son pogrom” (dinsel, etnik veya siyasi nedenlerle bir gruba karşı yapılan şiddet hareketleri) olarak değerlendirilen El Ejido vakasını hatırlatarak bugün de benzer süreçlerin yeniden yaşanabileceği konusunda uyarıda bulundu.
2000 yılında El Ejido’da, bir Moritanyalı işçi ve ardından başka bir göçmen tarafından işlendiği iddia edilen suçlar, yerel halkın göçmenlere yönelik organize saldırılara girişmesine neden olmuştu. Cami, iş yerleri, araçlar tahrip edilmiş, polis yetersiz kalmış, belediye başkanı bile bu saldırıları destekler ifadeler kullanmıştı .
Bugün de göçmenlerin yoğun olduğu bir mahalleye (San Antonio) dışarıdan gelen aşırı sağcı gruplar saldırdı. Yoğun bir nefret söylemiyle organize oldular ve bu işin arkasında Vox vardı.
Göçmen çocukları, işsizlik gibi sosyal dışlanma sorunlarıyla yüz yüze kalıyor. Bu ortamda, sağcı siyasetçiler göçü suçla ilişkilendirerek korku dilini tırmandırmaktan çekinmedi.
Yazara göre bu durum, geçmişte yaşanan bir felaketin tekrar sahnelendiğinin göstergesi; El Ejido’da olduğu gibi devletin ve toplumun tepkisi yetersiz kalırsa, olaylar kontrolden çıkabilir.
Peki çözüm ne? Yazar Javier de Lucas, aşırı sağın kışkırtıcılığına yasal yaptırımlar uygulanmasını öneriyor. Ayrıca sosyo-ekonomik dışlanma sorunları uzun vadede de olsa çözülmesinin bir gereklilik olduğunun altını çiziyor. Ayrıca toplum içinde dayanışma, mahalle arası bağların güçlendirilmesini tavsiye ediyor.
