Son gelişmelerde, Çinli araştırmacılar hem modern savaşta hem de uzay araştırmalarında devrim yaratabilecek roket tahrik teknolojisinde çığır açan bir ilerleme kaydettiler.
Bu bilim insanları yenilikçi bir yaklaşım kullanarak, roketi mevcut tespit sistemleri için neredeyse görünmez hale getirirken değişken hızlı tahrik yeteneğine sahip bir roket motoru tasarladılar.
Bu teknoloji henüz gerçek dünya koşullarında test edilmemiş olsa da, potansiyel uygulamaları hem askeri hem de uzay sektörleri için devrim niteliğinde olarak duyuruluyor.
İtkiyi üretmek için sıvı yakıtlara dayanan geleneksel roket motorlarının aksine, bu yeni teknoloji gaz halindeki helyumu doğrudan yakıtla karıştırılmış roket motoruna enjekte eder.
HELYUM MUCİZESİ
Katı ve gaz halindeki yakıtın bu kombinasyonu birkaç avantaj sunar. Birincisi, yakıtın daha etkili bir şekilde basınçlandırılmasını sağlar ve yalnızca geleneksel yakıt kullanan motorlara kıyasla itkiyi üç katına çıkarabilir. İkincisi, helyum kullanımı uzay endüstrisinde tekrarlayan bir sorun olan sızıntı riskini azaltır.
Bu motorun bir diğer yenilikçi yönü, yakıta enjekte edilen helyum miktarını ayarlayarak roketin hızını uçuş ortasında değiştirebilme yeteneğidir.
Bu, itme hızı gerçek zamanlı olarak uyarlanabildiğinden roketin izlenmesini daha zor hale getirir. Bunun füze gizliliği için doğrudan etkileri vardır ve kızılötesi gözetleme uyduları gibi mevcut sistemler tarafından tespit edilmelerini neredeyse imkansız hale getirir.
NASA'NIN TEKNİK SORUNLARINDAN ESİNLENİLEN KEŞİF
Çin'deki bu keşfin kökeni, NASA'nın karşılaştığı büyük bir teknik soruna dayanmaktadır.
2024'te, astronotlar Butch Wilmore ve Suni Williams, Boeing Starliner kapsülleri teknik sorunlarla karşılaştıktan sonra, özellikle motor basınçlandırması için kullanılan helyum sızıntıları nedeniyle kendilerini Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) mahsur buldular.
Bu durum, Çinli araştırmacıları tahrik motorlarında helyum kullanımını yeniden düşünmeye yöneltti. Sızmasına izin vermek yerine, verimliliğini ve güvenilirliğini artırmak için onu doğrudan motora entegre etmenin bir yolunu buldular.
On aylık bir kurtarma görevini gerektiren bu olay, paradoksal olarak, tahrik teknolojisinde bir çığır açmaya ilham vererek olumlu bir rol oynadı.
Keşif, böylece modern tahrik zorluklarını ele alabilecek bir motorun tasarlanmasını sağladı.
GİZLİ FÜZELER ÜRETİLECEK
Bu yeni teknolojinin uygulamaları çoktur, ancak en çok duyurulanlar askeri ve uzay sektörlerini içerir. Bir yandan, motor Çin'de mevcut erken uyarı sistemleri tarafından tespit edilmekten kaçan gizli füzeler üretmek için kullanılabilir.
Bu motorla hareket ettirilen füzeler gözetleme uyduları için neredeyse görünmez olacak ve bu da savunma sistemleri tarafından yakalanmalarını veya takip edilmelerini daha zor hale getirecektir.
Öte yandan, bu ilerleme uzay fırlatmalarının maliyetlerini önemli ölçüde azaltabilir. Katı ve gaz yakıt kullanan motorlar, sıvı yakıtlı motorlardan çok daha ucuza üretilebilir ve çalıştırılabilir.
Bu, uzay araştırmalarına yatırım yapmak isteyen ülkeler ve şirketler için yeni fırsatlar yaratabilir. Örneğin, halihazırda alçak Dünya yörüngeli uydulardan oluşan bir takımyıldız geliştiren Çin, bu teknoloji sayesinde Ay'a yönelik hedeflerinin kolaylaştığını görebilir.
Ülke, 2035 yılına kadar Ay'da insanlı bir üs inşa etmeyi planlıyor ve bu yeni tahrik, maliyetleri önemli ölçüde düşürebilir.
