Türkiye ile Libya arasındaki stratejik ilişkiler, son dönemde enerji ve göç alanlarında hız kazandı. Özellikle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Libya Ulusal Petrol Şirketi arasında İstanbul’da imzalanan yeni anlaşma, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik dengeleri sarsacak nitelikte. Anlaşma kapsamında TPAO, Libya’nın deniz yetki alanlarında iki boyutlu sismik arama faaliyetlerine başlayacak.
ANKARA-BİNGAZİ-TRABLUS HATTI GENİŞLİYOR
Türkiye’nin yalnızca Trablus merkezli yönetimle değil, Bingazi’deki Doğu Libya temsilcileriyle de ilişkilerini artırması dikkat çekiyor. Halife Hafter’in oğlu ve Doğu Libya Silahlı Kuvvetleri Komutanı Hafter’in geçtiğimiz günlerde Yunanistan’a yönelik eleştirileri, Atina’nın Bingazi’deki etkisini kaybetmeye başladığını gösteriyor. Hafter, Atina’nın bölgeyi ihmal ettiğini savunarak yasa dışı göçle mücadele için kaynak ve ekipman talebinde bulundu.
GÖÇMEN KRİZİ YENİDEN GÜNDEMDE
Yunanistan, özellikle Doğu Libya’dan artan göç hareketliliğini Türkiye’nin bölgede artan etkisiyle ilişkilendiriyor. Göçmen rotalarının Libya’nın hem batısında hem doğusunda "kontrollü" biçimde yönlendirildiği değerlendirmeleri dikkat çekerken, Atina yönetimi Girit’in güneyine savaş gemileri sevk etme kararı aldı. Yunan yetkililer, bu hamlenin doğrudan müdahale değil, “göçmen kaçakçılarına karşı caydırıcı mesaj” amacı taşıdığını belirtiyor.
YUNANİSTAN'DAN AB'YE ŞİKAYET
Türkiye-Libya enerji iş birliği kapsamında sismik araştırma yapılacak alanlar, Yunanistan’ın 2011’de ilan ettiği deniz yetki alanlarının hemen güneyinde yer alıyor. Bu durum, Atina’nın tepkisine neden olurken, Yunanistan 12 Haziran’da Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’ne ilan verdi. Libya ise 19 Haziran’da bu ilana karşı resmi itirazda bulundu.
Yunanistan’ın Avrupa Birliği üzerinden baskı kurma çabaları, Türkiye’nin sahadaki etkisi karşısında zayıf kalıyor. Yunan basını da Türkiye’yi dışlamanın artık mümkün olmadığını ifade ederken, Avrupa ve NATO içindeki bazı çevreler de Atina’nın maksimalist politikalarını sorgulamaya başladı.
TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ VİZYONU GENİŞLİYOR
Ankara’nın Libya ile geliştirdiği enerji iş birliği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dahil olmak üzere bölgede çok taraflı bir vizyonun parçası. Türkiye, Doğu Akdeniz’de yalnızca enerji aramalarıyla değil, aynı zamanda deniz güvenliği, göç kontrolü ve siyasi istikrar arayışlarıyla da uzun vadeli bir aktör konumunda.
Miçotakis hükümetinin Brüksel’de “sopa ve havuç” politikası çağrıları ise Türkiye’nin bölgesel etkisini sınırlama arayışının bir yansıması. Ancak Libya’daki fiili durum, Türkiye’nin dışlanamayacak bir güç haline geldiğini net biçimde ortaya koyuyor.