Türk Bankacılık Sektörü Nisan 2025 Döneminde Güçlü Büyüme Kaydetti
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan rapora göre, Türk bankacılık sektörü 2025 yılının ilk dört ayında önemli bir büyüme performansı sergiledi. Aktif büyüklük ve kredi/mevduat hacmi ciddi ölçüde artarken, sektörün kârlılığı ve sermaye yeterliliği de olumlu seyrini sürdürdü.
Aktif Büyüklük Yüzde 14,2 Artarak 37,3 Trilyon Liraya Ulaştı
Nisan 2025 itibarıyla Türk Bankacılık Sektörünün toplam aktif büyüklüğü 37 trilyon 287 milyar 819 milyon TL seviyesine yükseldi. Bu rakam, sektörün 2024 yıl sonuna kıyasla önemli bir büyüme gösterdiğini ortaya koyuyor.
Krediler ve Menkul Değerlerdeki Artış Trendi Devam Ediyor
Türk bankalarının krediler toplamı 18 trilyon 393 milyar 874 milyon TL'ye ulaşarak yüzde 14,6'lık bir artış kaydetti. Aynı dönemde menkul değerler portföyü de 5 trilyon 992 milyar 306 milyon TL olarak gerçekleşti.
Kredilerin Takibe Dönüşüm Oranı Yüzde 2,03 Olarak Gerçekleşti
Kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 2,03 olarak kaydedildi. Bu oran, bankaların kredi portföylerinin ne kadarının riskli olduğunu gösteriyor ve uluslararası standartlara göre makul bir seviyede olduğu belirtiliyor.
Mevduatlar Yüzde 13,9 Artışla 21,5 Trilyon TL'yi Aştı
BDDK verilerine göre, Türk bankacılık sektöründeki toplam mevduat hacmi, önceki döneme kıyasla yüzde 13,9 oranında artarak 21 trilyon 526 milyar 516 milyon TL seviyesine yükseldi. Mevduatlardaki bu artış, sektöre olan güvenin ve tasarruf eğiliminin devam ettiğini gösteriyor.
Özkaynaklar ve Kârlılıkta Olumlu Bir Tablo
Sektörün toplam özkaynakları yüzde 7,1 artarak 3 trilyon 103 milyar 987 milyon TL'ye yükseldi. Aynı dönemde sektör net kârı 264 milyar 202 milyon TL olarak gerçekleşti, bunun bankaların operasyonel verimliliklerini koruduklarını ve gelirlerini artırdıklarını gösteriyor.
Sermaye Yeterliliği Standart Oranı Yüzde 17,42 Olarak İzleniyor
Türk bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği standart oranı Nisan 2025 döneminde yüzde 17,42 olarak ölçüldü. Bu oran, sektörün güçlü bir sermaye yapısına sahip olduğunu ve risklere karşı direncinin yüksek olduğunu gösteriyor.
