Türkiye ekonomisinin dümenindeki isimler, ülkenin en yakıcı sorunlarına çözüm bulmak ve mevcut ekonomi programının yol haritasını gözden geçirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kritik bir zirvede bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlık ettiği Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı, gündemindeki sıcak başlıklarla hem piyasaların hem de milyonlarca vatandaşın dikkatini üzerine çekti.
Saatler süren zirvenin masadaki en önemli gündem maddesi ise şüphesiz, son yıllarda adeta bir barınma krizine dönüşen, kontrol edilemeyen konut ve kira fiyatları oldu.
Ekonomi yönetiminin tam kadro katıldığı toplantı, uygulanan dezenflasyon programının seyrini ve vatandaşın cebini doğrudan etkileyecek yeni adımların sinyali olarak yorumlanıyor.
Ekonominin kurmayları tam kadro toplandı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen ve piyasaların yakından takip ettiği zirve, ekonomi yönetiminin en üst düzey isimlerini aynı masa etrafında buluşturdu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığındaki toplantıya, ekonomi politikasının mimarı olarak bilinen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat gibi kabinenin kilit bakanları katıldı.
Toplantıda ayrıca, siyaset ve bürokrasinin önemli aktörleri de hazır bulundu.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ile ilgili bakan yardımcıları ve kurum temsilcileri, bu geniş katılımla toplantıya iştirak etti.
Bu tablo, ele alınan konuların sadece tek bir bakanlığın sorumluluğunda olmadığı, sorunlara bütüncül ve koordineli bir yaklaşımla çözüm aranacağının en net göstergesi olarak değerlendirildi.
Vatandaşın en büyük derdi: Kira enflasyonuna 'dengeleme' ayarı EKK toplantısından sonra yapılan yazılı açıklamada, milyonlarca vatandaşın en temel sorunu haline gelen fahiş kira artışlarına özel bir bölüm ayrılması dikkat çekti. Özellikle büyükşehirlerde yaşayan dar ve orta gelirli vatandaşlar için bir kâbusa dönüşen, maaşların büyük bir kısmını yutan ve ev sahibi-kiracı ilişkilerini adli birer vakaya dönüştüren kira krizi, hükümetin de öncelikli gündeminde.
Kurul sonrası yapılan açıklamada, bu konudaki mevcut durum ve gelecek beklentisi net ifadelerle ortaya kondu. "Talepteki dengelenme ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle kademeli olarak azalan kira enflasyonu halen istenilen seviyede değildir" denilerek, sorunun varlığı ve ciddiyeti kabul edildi. Çözüm olarak ise iki temel strateji işaret edildi: konut arzını artırmak ve dezenflasyon sürecini kararlılıkla sürdürmek.
Açıklamada, "Bu kapsamda konut arzını artırmak, konut stokundaki deprem kaynaklı kayıpları telafi etmek ve konuta erişimi kolaylaştırmak amacıyla kapsamlı politikalar hayata geçirilmektedir. Önümüzdeki dönemde konut arz ve talebinin dengelenmesi ve dezenflasyon sürecinin devam etmesiyle kira enflasyonundaki yavaşlamanın sürmesi beklenmektedir" ifadelerine yer verildi.
Bu ifadeler, hükümetin kiradaki yangını, piyasayı dengeleyecek arz yönlü politikalar ve genel enflasyonu düşürerek orta vadede söndürmeyi hedeflediğini gösteriyor.
Enflasyonla mücadelede kararlılık vurgusu Toplantıdan çıkan bir diğer önemli mesaj ise, ekonomi programının ana omurgasını oluşturan enflasyonla mücadeledeki kararlılık oldu.
Açıklamada, yaklaşık iki yıldır uygulanan ekonomi programının kazanımlarına vurgu yapılarak, makroekonomik temellerin güçlendiği ve ekonominin dayanıklılığının arttığı belirtildi.
Enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe katedildiği belirtilen açıklamada, somut rakamlarla ilerleme ortaya kondu: "2024 yılı Haziran'da başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz devam etmiş, yıllık enflasyon son bir yılda 40 puan azalarak 2025 yılı Mayıs ayında yüzde 35,4'e gerilemiştir." Bu ifade, programın işlediğine ve hedeflere doğru ilerlendiğine dair güçlü bir vurgu içeriyor.
Enflasyonla mücadelenin sadece talep yönlü (para politikası) değil, aynı zamanda konut, gıda ve enerji gibi alanlarda atılan yapısal adımlarla arz yönlü olarak da desteklendiği belirtildi.
Bu bütüncül yaklaşım, mücadelenin kalıcılığını sağlama amacını taşıyor. İhracatçının rekabet gücü ve enerjide arz güvenliği mercek altında EKK'nın gündeminde sadece iç piyasayı ilgilendiren konular yoktu.
Küresel ekonomideki gelişmeler ve Türkiye'nin bu süreçteki konumu da masaya yatırıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, toplantı sonrası yaptığı sosyal medya paylaşımında, ele alınan diğer kritik başlıklar hakkında bilgi verdi.
Yılmaz, küresel ticarette artan korumacılık ve belirsizlikler karşısında, Türkiye'nin ihracattaki rekabet gücünü artıracak politikaların ve tedbirlerin görüşüldüğünü belirtti.
Bu, son dönemde değerli TL ve artan maliyetler nedeniyle zorlanan ihracatçıların sesinin duyulduğu anlamına geliyor.
Bir diğer önemli başlık ise enerji oldu.
Cari açıkta önemli bir paya sahip olan enerjideki genel durumun değerlendirildiğini ifade eden Yılmaz, dışa bağımlılığı azaltacak ve arz güvenliğini artıracak politikaların ele alındığını kaydetti.
Küresel risklerin ve jeopolitik gelişmelerin, enerjide arz güvenliğinin stratejik önemini daha da artırdığına dikkat çekilen kurul açıklamasında da, "Bu doğrultuda, enerji arz güvenliğini ve verimliliğini artırmak, yerli ve yenilenebilir enerji üretim kapasitesini güçlendirmek ile yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" denildi.
Toplantıda ayrıca, iş gücü piyasasının önemli bir unsuru olan özel istihdam bürolarının mevcut durumu ve yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerileri de değerlendirildi.
EKK toplantısı, ekonomi yönetiminin tüm sıcak başlıklara hakim olduğunu ve sorunlara koordineli bir şekilde çözüm aradığını gösteren önemli bir platform oldu.
Toplantıdan çıkan kararlar ve mesajlar, önümüzdeki dönemin ekonomi politikalarına ışık tutacak.
