TCMB Analizine Göre Firmaların Borç Ödeme Gücüne Etkisi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), parasal sıkılaşma sürecinin reel sektöre etkilerini değerlendirdiği yeni analizinde, firmaların borçlarını ödemekte zorlanmadığını ve varlık satışına yönelmediğini ortaya koydu. “Parasal Sıkılaşma, Temerrüt Riski ve Firmaların Konut Satışı” başlıklı çalışma, firmaların kriz dönemine güçlü bilanço yapısıyla girdiğine dikkat çekiyor.
Firmaların Finansal Durumu ve Güçlü Başlangıç
SIKILAŞMAYA GÜÇLÜ BAŞLANGIÇTCMB’ye göre, 2023 sonu itibarıyla firmaların mali borçlarının aktiflere oranı tarihsel ortalamanın altındaydı.
Firmaların Dayanıklı Finansal Pozisyonu
Yüksek kârlılık ve gerilemiş döviz açığıyla firmalar sıkılaşmanın başladığı dönemde dayanıklı bir finansal pozisyona sahipti.
Temerrüt Seviyelerindeki Durum
Bunun etkisiyle, karşılıksız çek oranı ve takipteki kredilerin payı sınırlı artışlar gösterse de, temerrüt seviyeleri düşük kaldı.
Firmaların Varlık Satışı Eğilimleri
VARLIK SATIŞI BEKLENTİSİ KARŞILIK BULMADIRaporda dikkat çeken bir diğer unsur ise firmaların nakit ihtiyacı için varlık satışına başvurup başvurmadığı oldu. Özellikle konut satışları üzerinden yapılan değerlendirmede, şirketlerin temerrütten kaçınmak amacıyla elindeki taşınmazları satışa çıkardığına dair net bir bulguya rastlanmadı. 2025 Nisan verilerine göre tüzel kişilerin konut satışlarındaki payı %15,6’ya gerileyerek 2019’daki %24,3’lük zirvenin oldukça altında kaldı.
Analizden Çıkan Sonuçlar
Analizde şu ifadeye yer verildi:“Veriler, firmaların temerrüde düşmemek için varlık satışına yönelimlerinde belirgin bir artış olmadığını gösteriyor.”Böylece, son sıkılaşma döneminde firmaların hem borçlarını çevirmekte hem de nakit akışlarını yönetmekte zorlanmadığı, konut satışlarıyla da desteklendi.
TCMB Uzmanlarının Değerlendirmesi
TCMB uzmanları bu görünümde, firmaların sıkılaşma öncesinde oluşturduğu güçlü mali tamponların etkili olduğunu belirtiyor.
Yukarıdaki analizlere göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın raporu, firmaların parasal sıkılaşma sürecinde sağlam bir finansal yapıya sahip olduklarını ve varlık satışına yöneldikleri yönünde belirgin bir eğilim olmadığını ortaya koymaktadır.