Yılmaz, ili ziyareti kapsamında Gaziantep Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünde sanayicilerle bir araya geldi.
Türkiye'nin dengeli bir kompozisyonla büyümesini sürdürdüğünü, iç ve dış talep arasında bir denge gözeterek yoluna devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, Orta Vadeli Program'ın (OVP) birinci ve en öncelikli hedefinin enflasyonu düşürmek olduğunu söyledi.
Yılmaz, yüksek enflasyonun hem devlet hem özel sektör hem de toplum için olumsuz olduğuna işaret ederek, enflasyonun belirsizlik oluşturduğunu, öngörülebilirliği ve dengeleri bozduğunu vurguladı.

Türkiye'nin enflasyonun düşük olduğu zamanlarda hızlı büyüdüğünü dile getiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla geçici kısa vadeli etkilerden hareket ederek uzun vadeli kazanımları feda etmemeliyiz. Kısa vadeli etkileri yönetmeliyiz. Ama uzun vadeli hedeflerimize de ulaşmalıyız. İyi gidiyoruz enflasyonda. Enflasyon oranı geçen yılın mayıs ayında yüzde 75,5'e kadar yükselmişti. Bu mayıs ayı yani tam 12'nci ay oldu, yüzde 35,4'e kadar düştü. 40 puanın üzerinde bir gerileme oldu. Programımız bu kadar dünya konjonktüründeki olumsuzluğa rağmen çalışıyor ve enflasyon oranı düşüyor. Bu yılın sonunda yüzde 20'li bir rakamdan bahsedeceğiz. Gelecek yıl yüzde 10'lu rakamlardan bahsedeceğiz. Bir sonraki yıl da tek haneli rakamlara ulaşacağız inşallah."
Yılmaz, Merkez Bankasının son açıklanan rezervlerinin 155,9 milyar dolar, ülke risk primi CDS'in ise 11 Haziran itibarıyla 287'ye düştüğünü bildirerek, "Dolayısıyla finansal piyasalarda bir normalleşme içindeyiz. Bir, iki ay içinde finansal piyasalar çok daha sağlıklı bir zemine oturacaktır. Onu buradan rahatlıkla ifade edebilirim." diye konuştu.

- "YERLİ VE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARI DEĞERLENDİRECEĞİZ"
Son Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında, yapısal dönüşümleri ele aldıklarını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"Burada bana göre 5 tane alan öncelikli. Birincisi sulama. Yani gıda üretimini artırma. Gıda fiyatlarını düşürmek istiyorsak arzını da artırmamız lazım. Arzı artırmanın en kestirme yolu sulamayı artırmak. Bu sene DSİ'ye en yüksek ödeneklerden birini verdik tarihindeki ve özellikle de bitmeye yakın projelere yoğunlaşmasını istedik. Dolayısıyla sulamalara ağırlık veriyoruz.
İkincisi enerji çok önemli. Enerji bağımsızlığımızı kazanmamız, dışa bağımlılığı azaltmamız lazım. Cari açığın azalması da buna bağlı. Şu anda Meclis'imizde bir enerji paketi var hazırladığımız. Yenilenebilir enerji konusunda çok daha pratik, daha bürokrasinin azaldığı yeni bir dönem için hazırlıklar yapmış durumdayız. Sadece kanunla değil ikincil düzenlemelerle de buradan Çevre, Şehircilik Bakanlığımıza, Tarım Bakanlığımıza da çok teşekkür ediyorum. Hep birlikte çalıştık. Enerji Bakanı'mız, Tarım ve Orman Bakanı'mız, Çevre, Şehircilik Bakanı'mız ve bir anlayış birliği sağladık. Onun neticelerini inşallah önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceksiniz. Enerjide çok daha hızlı bir şekilde yerli ve yenilenebilir kaynakları değerlendireceğiz. Tabii bir taraftan da nükleeri işte diğer kaynakları da harekete geçirerek birlikte bu süreci yürüteceğiz."

Üçüncü önemli alanın sosyal konut olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Asıl katılık hizmet enflasyonunda. Orada yüzde 50'nin hala üzerindeyiz. Özellikle kiralar işte lokantalar, oteller vesaire. Dolayısıyla asıl katılık orada. Ama dünyada da bu böyledir. Yani hizmetle ilgili dönüşüm biraz daha geriden gelir. Orada da bir kırılma başlamış durumda. Ama bunu hızlandırmamız lazım, o kırılmayı. Sadece para yönlü politikalarla değil, arz yönlü politikalarla da konut piyasalarında özellikle arzı artırmak istiyoruz. Deprem bölgemizde zaten yapıyoruz bunu. Türkiye genelinde de sosyal konutu artırmak istiyoruz. Bunun için hazırlıklarımız, çalışmalarımız var. Diğer yandan Sanayi Bakanlığımızla birlikte Türkiye genelinde organize sanayi bölgelerine yakın alanlarda konut projelerini, yaşam alanı projelerini artırmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
- "UZUN BİR SÜRE SURİYE EKONOMİSİ ÇİFT HANELİ BÜYÜYECEK"
Yılmaz, özel sektörün en önemli maliyet kalemlerinden birinin lojistik, taşıma giderleri olduğunu belirterek, üretim alanları ile pazarlar arasındaki demir yolları başta olmak üzere lojistik yatırımlarına öncelik verdiklerini söyledi.
Beşinci alan olarak insan kaynağının önemine dikkati çeken Yılmaz, "İş gücü piyasamızın ihtiyaçlarıyla eğitim sistemimizin çıktılarını örtüştürmemiz lazım. Maalesef arzu ettiğimiz düzeyde bir örtüşme yok henüz. Mesleki eğitimi güçlendirmemiz lazım ve dinamik bir şekilde bunu yapmamız lazım. Sadece bugünün ihtiyaçlarına değil işte yapay zekadan bahsediliyor, yeni teknolojilerden bahsediliyor. 3 yıl, 5 yıl sonranın ihtiyaçlarına göre şimdiden kendimizi konumlandırmamız lazım. Burada YÖK ile çalışmalarımız var, Milli Eğitimle çalışmalarımız var." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gaziantep'in girişimcilik, ekonomi ve insani değerler bakımından örnek bir il olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Şimdi Suriye'de yeni bir dönem var. İnşallah Gaziantep bu yeni dönemden en çok istifade eden illerimizden olacaktır. Bir taraftan tabii geriye dönüşler olacak ama bir taraftan da Suriye uzun yıllardır kullanılmamış potansiyeliyle harekete geçecek. Çift haneli büyüyecek uzunca bir süre. Yani belli bir siyasi istikrar sağlandığı zaman yaptırımlar da kalktı. Uzun bir süre Suriye ekonomisi çift haneli büyüyecek. Bu büyük bir talep oluşturacak ve buna da en yakın merkez Gaziantep. Dolayısıyla ben inanıyorum ki Gaziantep burada çok önemli faydalar sağlayacak.”