Geçen yıl Yahyalı ilçesinde psikolojik sorunları olan C.A., dayısının arkadaşının önerisi ile kendisini 'hoca' olarak tanıtan İ.K.'nin evine gitti.
İ.K.'nin C.A.'yı kimsenin bulunmadığı bir odaya alarak, cin çıkarma iddiasıyla istismar ettiği ileri sürüldü.
REHBER ÖĞRETMENE ANLATTI
C.A.'nın durumu okulda rehberlik öğretmenine anlatmasının ardından tutulan tutanak sonrası gözaltına alınan İ.K. tutuklandı.
Develi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianameyle İ.K. hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı’ ve 'Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs etme' suçundan dava açıldı.
İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANDI
Develi Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık İ.K., mağdur C.A. ile taraf avukatları hazır bulundu. İ.K. savunmasında suçsuz olduğunu belirtip, tahliyesini ve beraatini isterken; sanık avukatları da mağdurun çelişkili beyanları olduğunu ve istismara karşı somut delil olmadığını savunarak, müvekkillerinin beraatini ve tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık İ.K.'yi, 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan önce 10 yıl hapse çarptırdı ardından 'iyi hal' indirimi uygulayarak cezasını 8 yıl 4 aya düşürdü. Heyet, 'Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs etme' suçundan ise delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Mahkeme, sanık İ.K.’ye verilen 8 yıl 4 ay hapis cezasının gerekçesini açıkladı. Mağdur C.A.’nın aşamalarda vermiş olduğu hayatın olağan akışına uygun, tutarlı, birbirlerini doğrulayan ve destekleyen somut anlatımlarının olduğuna vurgu yapılan kararda, “Katılanın olaya ilişkin anlatım şekli, katılan ve sanığın daha önceden birbirlerini tanımadıkları dolayısıyla katılanın, kendi şeref ve onurunu ilgilendiren bir konuda sanığa suç isnadında bulunması ve ona iftira atmasını gerektirecek bir husumetin bulunmamasına” değinildi.
MAHKEME: SANIĞIN BEYANLARI SUÇTAN KURTULMAYA YÖNELİK
Sanığın mağdura yönelik sözlerine de dikkat çekilen kararda, “Sanığın katılanı ‘cinler seni bırakmaz, annenle baban boşanır’ şeklinde sözler söyleyerek korkuttuğu, ancak katılanın durumu son gün ailesi ile paylaştığı ancak sanığın C.A.’ya itibar etmemeleri gerektiği yönündeki telkinleri nedeniyle ailesinin hemen şikayetçi olmadığı ancak C.A.’nın olayı yine dosyada tanık olarak dinlenen rehber öğretmenleri ile paylaştığı ve hem öğretmenleri tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin hem de öğretmenlerin alınan beyanlarının C.’nin beyanlarıyla uyumlu olduğu, tüm dosya kapsamı da dikkate alınarak savunma tanıklarının olaya ilişkin doğrudan bilgi ve görgülerinin bulunmadığı, sanığın beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sanıkla katılanın odada yalnız kaldıkları hususunun da yine katılanla birlikte sanığın evinde bulunan tanık beyanları ile sabit olduğu…” denildi.
Olayın tek tanığı olan katılanın istikrarlı beyanlarına itibar edildiği ve sanığın C.A.’nın vücuduna 5 dakika boyunca yazı yazarak dokunmak suretiyle sarkıntılığı aşan eyleminin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kanaatine varıldığı belirtilerek, “sanığın eylemine uyan TCK'nın 103/1-b maddesi delaletiyle 103/1-1.cümlesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın amaç ve saiki, kasta dayalı kusurunun derecesi nazara alınarak, sanığa verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri, duruşmadaki tutum ve davranışları lehine hafifletici neden olarak kabul edilerek verilen cezasında ‘iyi hal’ indirimi yapılarak sanığın 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, hüküm kurulmuştur” ifadeleri kullandı.
