Artemisbet
18 Temmuz 2025
İstanbul
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Gündem İnternet Alışverişinde Fenomenlerin Etkisi: Parasosyal İlişki ve Tüketici Davranışları Analizi

İnternet Alışverişinde Fenomenlerin Etkisi: Parasosyal İlişki ve Tüketici Davranışları Analizi

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yayımlanan makaleye göre, sosyal medya fenomenlerine duyulan bağlılık, plansız internet alışverişini teşvik ediyor. Prof. Dr. Seçil Deren Van Het Hof, bu etkileşimin "parasosyal ilişki" olduğunu vurgulayarak, fenomenlerin tavsiyelerinin pazarlama stratejisi olduğuna dikkat çekti. Mikro ünlülüğün tüketiciyle bağ kurmayı kolaylaştırdığı belirtildi.

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi dergisinde yayımlanan 'Fenomenlere Bağlanmışlık ile İnternetten Plansız Satın Alma Davranışı İlişkisi' başlıklı makalede, sosyal medya fenomenlerine duyulan bağlılığın, internetten plansız alışveriş davranışını artırdığı ortaya konuldu.


Çalışmayı değerlendiren İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seçil Deren Van Het Hof, fenomenlerle kurulan tek taraflı bağın, kullanıcıları sorgulamadan satın almaya yönlendirdiğini söyledi. Van Het Hof, bu etkileşimin 'parasosyal ilişki' olarak tanımlandığını ve duyguların ticarileştirildiğine dikkati çekti.


FENOMENLERLE PARASOSYAL ETKİLEŞİM

Sosyal medya fenomenleriyle kurulan tek taraflı bağın, kullanıcıları farkında olmadan satın almaya yönlendirdiğini belirten Prof. Dr. Van Het Hof, “Bu etkileşim bir yanılsama. Biz onları arkadaşımız gibi görüyoruz, ama onlar bizi tanımıyor bile. Bu da tavsiyelerini sorgulamadan kabul etmemize neden oluyor. Bu kişilerle kurduğumuz parasosyal etkileşim, tam olarak bu etkinin bir taklidini yaratıyor. Onları arkadaşımız gibi algıladığımızda, verdikleri tavsiyelerin bir pazarlama stratejisinin parçası olduğunu göz ardı ediyoruz ve bu önerileri daha ciddiye alıyoruz" dedi.


'ONLARIN YAŞAM TARZINA ULAŞABİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ'

Bu durumun sadece tek boyutlu olmadığını söyleyen Prof. Dr. Van Het Hof, “O kişinin beğendiği, arzuladığı ürünü biz de arzulamaya başlıyoruz. Beğenilme duygusunu, ürün aracılığıyla kendimize transfer etmeye çalışıyoruz. Bu, arzu transferine dönüşüyor. Çok ünlü bir kişiyle kişisel benzerlik kurmak zordur, o kişi zaten ulaşılmaz bir konumdadır. Ancak mikro ünlüler, bize benzeyen kişiler. Onların kullandığı ürünleri kullanarak ya da önerilerini dikkate alarak, onların yaşam tarzına ulaşabileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullandı.


'MİKRO ÜNLÜLÜK, TÜKETİCİYLE BAĞ KURMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR'

Mikro ünlülüğü Benedict Anderson'un 'hayali cemaatler' kavramına benzeten Prof. Dr. Van Het Hof, “Bu topluluğun üyeleri birbirini tanımıyor olabilir ama yine de ortak bir kimlik etrafında birleşiyorlar. Gerçekte birbirini tanımayan bireylerin ortak değerler ve semboller üzerinden aidiyet duygusu geliştirmesi gibi, burada da takip edilen kişiyi ortak nokta yaparak bir topluluk hissi yaratılıyor. O topluluğun bir parçası olmak için o ürünleri satın alıyoruz. Influencer'ın samimi görünmesi, canlı yayın sırasında içten bir dil kullanması dahi kendini takipçilerine benzettiği anlamına geliyor. Bunların hiçbiri gerçek olmayabilir. Tümü ticarileştirilmiş birer meta haline gelmiş durumda" dedi. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *