Artemisbet
14 Temmuz 2025
İstanbul
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Gündem KESK, 8. Dönem Toplu Sözleşme Taleplerini Açıkladı: Kamu Emekçileri İçin Mücadele

KESK, 8. Dönem Toplu Sözleşme Taleplerini Açıkladı: Kamu Emekçileri İçin Mücadele

KESK, 2026-2027 Toplu Sözleşme taleplerini duyurdu. 30 ilde saha çalışmaları yapacaklarını belirten KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, sendikal faaliyetlerin güçlenmesi gerektiğini vurguladı. Talepler arasında grev hakkının güvence altına alınması, kamu emekçilerin maaşlarının artırılması ve adil istihdam şartları bulunuyor.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 1 Ağustos Cuma günü başlayacak olan ve 2026-2027 yıllarını kapsayan 8’inci Dönem Toplu Sözleşmeye ilişkin taleplerini konfederasyon genel merkezinde açıkladı. Basın açıklamasını yapan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, 30 ilde sahaya ineceklerini duyurarak, şunları söyledi:

"2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşme (TİS) sürecine girerken, bizler Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) olarak bir kez daha ülkenin dört bir yanında, emeğin ve emekçinin haklarını savunmak için mücadelemizi büyütüyoruz. Bu kapsamda; Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Ege ve Marmara olmak üzere dört koldan, toplam 30 ilde sahaya ineceğiz, işyerlerinde örgütlü kamu emekçilerinin taleplerini doğrudan toplayacağız, illerdeki emek ve meslek örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle bir araya gelerek TİS mücadelesinin zeminini birlikte güçlendireceğiz.

"25 MİLYONLUK KİTLEYİZ VE GEÇİNEMİYORUZ"


Bu süreci yalnızca kendi örgütlü yapımızla sınırlamıyor; halktan, toplumdan ve dayanışma içinde olduğumuz tüm örgütlü kesimlerden aldığımız güçle yürütüyoruz. Her ilde topladığımız talepleri yerel basınla paylaşıyor, şeffaf ve katılımcı bir toplu sözleşme sürecinin ancak ortak akılla yürütülebileceğini savunuyoruz. Çünkü bizler çalışanı ve emeklisi olmak üzere en az 25 milyonluk bir kitleyiz ve geçinemiyoruz."

"MEVCUT SİSTEM 12 EYLÜL REJİMİNİN ÜRÜNÜ"


Karagöz, şunları kaydetti:

"Gerçek bir toplu sözleşme düzeni grev hakkı olmadan düşünülemez. 12 Eylül rejiminin ürünü olan mevcut sistem, sendikal faaliyetleri göstermelik hale getirmiştir. Bu nedenle grev hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır. Kamuda istihdam edilen yüz binlerce sözleşmeli ve güvencesiz emekçi, geleceğini kaygıyla izlemektedir. Kadrolu, güvenceli istihdam derhal sağlanmalıdır. Kamu çalışanlarının maaşını oluşturan ek ve yan ödemeler temel ücrete dâhil edilmeli, emeklilikte sefalet ücretine mahkûm edilen kamu emekçilerine insanca bir yaşam hakkı tanınmalıdır. Liyakati ve hakkaniyeti yok sayan mülakat uygulaması, yandaş kadrolaşmanın bir aracı haline gelmiştir. Tüm kamu atamaları, şeffaf, eşit ve yazılı sınava dayalı bir sistemle gerçekleştirilmelidir. Ücretliler üzerindeki ağır vergi yükü sürdürülemez hale gelmiştir. Dolaylı vergiler azaltılmalı, artan oranlı gelir vergisi sistemi adil biçimde yeniden düzenlenmelidir. Emekçilerin gerçek temsilini engelleyen ve kamu sendikacılığını etkisizleştiren 4688 sayılı yasa, kamu emekçilerinin talepleri doğrultusunda demokratik ve özgürlükçü bir anlayışla yeniden yazılmalıdır. Unvan, kadro ya da hizmet sınıfı ayrımı yapılmaksızın, 1. dereceye ulaşmış tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge hakkı tanınmalıdır. Bu düzenleme, hem çalışırken hem de emeklilikte mali haklarda iyileşme sağlayacak, adaletsizliklerin giderilmesi yolunda önemli bir adım olacaktır. Tüm kamu emekçileri en az yoksulluk sınırının (85 bin TL) üzerinde bir ücret almalıdır."

"KAMU EMEKÇİLERİ YOKSULLUK SINIRININ YARISINA ÇALIŞIYOR"


Karagöz, vatandaşların yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) AR-GE biriminin Haziran 2025 verilerine göre, açlık sınırı 35 bin TL, yoksulluk sınırı 85 bin TL. Ancak kamu emekçileri bugün yoksulluk sınırının yarısı kadar bir ücretle yaşamaya çalışmakta, emekli olduklarında ise açlık sınırının dahi altında maaşlara mahkûm edilmektedir. Bu, yalnızca kamu emekçilerinin değil; çiftçinin, esnafın, hayvancılıkla uğraşanın, işçinin ve emeklinin de ortak kaderidir. Bugün ülkemizde çiftçi mazot alamaz, üretici ürününü değerinde satamaz, esnaf ise siftah yapmadan kepenk kapatır duruma gelmiştir. Krizlerin faturası halka, kaynaklar patronlara...

"ŞİMŞEK ELİYLE DAYATILAN NEOLİBERAL IMF POLİTİKALARININ GÜNCELLENMİŞ HALİ"


Türkiye, bir dönem 'dünyanın 16. büyük ekonomisi' olarak tanıtılırken, bugün halkına yoksulluğu, sefalet ücretlerini ve güvencesizliği reva görmektedir. Bugün uygulanan ekonomi politikaları iktidarın Mehmet Şimşek eliyle dayattığı noeliberal IMF politikalarının güncellenmiş halidir. Bu programlar; sermayeyi ihya eden, emeği yok sayan, zengini daha zengin yapan, emekçiye ise sefalet dayatan politikalardır. Biz bu düzene itiraz ediyor, emeğin hakları için örgütleniyoruz!

1 Ağustos’ta taleplerimizle Çalışma Bakanlığı önündeyiz. KESK olarak, 16 Temmuz – 1 Ağustos tarihleri arasında yürüttüğümüz saha çalışmaları sonrasında, kamu emekçilerinden ve örgütlü toplum kesimlerinden topladığımız talepleri; 1 Ağustos 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kuracağımız alternatif TİS masasında taleplerimizi kamuoyuyla ve basınla paylaşacağız.

İNSAN ONURUNA YAKIŞIR HAYAT İÇİN MÜCADELEYE DEVAM


Unutulmamalıdır ki; toplu sözleşme masası, yandaşların masası değil, emeğin mücadele alanıdır. Siyasal iktidarın gölgesinde büyüyen, iktidarın çıkarlarını gözeten sendikal yapılara karşı; Eşitlikçi, güvenceli, demokratik ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için mücadeleyi büyütmeye; kamu emekçilerinin haklarını her platformda savunmaya kararlıyız! KESK olarak kamu emekçilerinin sesi, vicdanı ve mücadele gücü olmaya devam edeceğiz.

"TÜM KAMU EMEKÇİLERİNİ DAYANIŞMAYA DAVET EDİYORUZ"


Eylem takvimimizi ve örgütlenme süreçlerimizi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğiz. Emekçilere, esnafa, köylüye, gençlere, kadınlara sırtını, patronlara ve rantiyeye yüzünü dönmüş bu iktidara karşı, Anadolu’ya yayılarak emekçilerin taleplerini Ankara'ya taşıyacağız. Tüm kamu emekçilerini, bu vesile ile ekmeklerinden, geleceklerinden eden bu sefalet tuzağına karşı, itiraz etmeye, mücadelemizde birleşmeye davet ediyoruz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *