Artemisbet
17 Temmuz 2025
İstanbul
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Gündem Marmara Denizi'nde Artan Kirlilik Canlıları Tehdit Ediyor, Uzmanlar Alarm Veriyor

Marmara Denizi'nde Artan Kirlilik Canlıları Tehdit Ediyor, Uzmanlar Alarm Veriyor

Marmara Denizi'ndeki kirlilik ve oksijen seviyesindeki düşüş, deniz canlılarının hayatta kalma mücadelesini arttırıyor. Çevreciler ve bilim insanları, acil önlemler alınmazsa Marmara Denizi'nin felaketle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuyor. Dere, çay ve akarsulardan akan atıklar Marmara'yı tehdit ediyor. (42 kelime)

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Yıllardır süregelen kirlilik yükü Marmara Denizi'ni adeta ölüme sürüklüyor.

Marmara Denizi'ndeki derin dip sularında oksijen konsantrasyonu sıfıra yaklaşırken, başta köpek balıkları olmak üzere kıkırdaklı balık türleri de hayatta kalmak için kıyı bölgelere kaçıyor.

Aynı zamanda Marmara Denizi'ne akan yüzlerce dere, çay ve akarsu üzerinden arıtılmadan bırakılan evsel, tarım ve sanayi atıkları ise Marmara'yı lağıma çeviriyor. Çevreciler, bilim insanları ve yurttaş inisiyatifleri yıllardır uyarılarını sıralasalar da tablo bir türlü değişmiyor.

Günden güne katran karası akan zehirli arterler Marmara’nın damarlarına ölüm pompalamaya devam ediyor.Prof.Dr.Sarı: "Marmara Denizi artık can çekişiyor.Oksijensiz kalan derinliklerinde sessiz ölümler yaşanıyor. Zehirli çaylar, katran gibi akan nehirler, atıklarla yüklenmiş dereler artık bu ekosistemi taşıyamıyor" uyarısını yineliyor.

OKSİJENSİZ MARMARA

-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr.Hakan Kabasakal’ın son araştırmalarına göre, Marmara Denizi’nin birçok derinlik noktasında çözünmüş oksijen miktarı 2 mg/l’nin altına düşmüş durumda. 100 metre derinlikten itibaren bazı bölgelerde bu miktar 1 mg/l’nin de altına inerken, Doğu Marmara’da 200 metre derinliğin altında oksijenin sıfırlandığı noktalar söz konusu.

Bu durum ise deniz canlıları açısından ölüm fermanı anlamına geliyor.

Metabolizmaları yüksek oksijene ihtiyaç duyan köpek balıkları ve benzeri türler ya ölüyor ya da kıyıya yönelerek hayatta kalmaya çalışıyor. FELAKET YAŞANIRMarmara’nın ölümcül kirlilik yükünü taşıyan başlıca kaynaklardan biri Bursa’daki Nilüfer Çayı.

Katran karası akan bu nehir artık bir ekosistem değil; bir kimyasal kanalizasyon akıntısı.

Bursa'nın ‘Ergenesi’ olarak anılmaya başlanan Nilüfer Çayı, içinden geçtiği sanayi bölgelerinin, OSB’lerin ve evsel yerleşimlerin tüm atığını toplayarak Susurluk Çayı ile birleşiyor ve Karacabey’den Marmara’ya boşalıyor.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr.Erol Kesici’nin uyarısına göre, gerekli önlemler alınmazsa Marmara Denizi 2021 yılındaki müsilaj felaketinden daha kötü bir tabloyla karşı karşıya kalabilir.

10 MİLYAR DOLAR GEREK

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof.Dr.Mustafa Öztürk, Marmara Havzası’ndaki yaklaşık 180 dere ve akarsuyun büyük kısmının hem sanayi hem evsel atıklarla kirlendiğini, önlem alınmazsa bu çöküşün geri döndürülemez hale geleceğini belirtiyor.

Gönen Çayı'nın çok kirlenmiş su yatağına dönüştüğünü belirten Öztürk, “Bölgedeki genel kirliliği önlemek için yaklaşık 10 milyar dolarlık altyapı yatırımı şart. İleri biyolojik arıtma sistemlerine geçilmeden Marmara'nın kurtulamaz" diyor. 

NİLÜFER EN KİRLİSİ

Öztürk, Nilüfer Çayı’nın artık doğal bir akarsu olmaktan çıktığını, içinde balık, kuş ya da bitki yaşamının kalmadığını belirterek, “Nilüfer Çayı evsel ve endüstriyel atık su ile adeta kanalizasyona dönüşmüş durumda.

Bu çay, Marmara Denizi'nin en tehlikeli damarlarından biri” ifadelerini kullanıyor. Ergene'nin kollarından Çorlu Deresi de kirlilik yükü ile zehir yatağına dönüşmüş durumda. 

BU YÜKÜ KALDIRMIYOR

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Mustafa Sarı da Marmara Denizi'nin taşıdığı kirlilik yükünün büyüklüğüne dikkat çekiyor. Sarı’nın açıklamasına göre, Marmara Bölgesi’nde evsel atıkların yalnızca yüzde 51’i arıtılıyor, fabrikaların ise yaklaşık yüzde 70’i atıklarını hiçbir arıtmaya tabi tutmadan doğrudan dere yataklarına deşarj ediyor.Bu, Marmara'nın taşıyamayacağı bir yük.

Sarı, “İleri biyolojik arıtma sistemleri hayata geçirilmeden, 30 milyonu aşan bir nüfusun yükünü Marmara taşıyamaz.

Hepimiz bu çevresel çöküşten sorumluyuz, kimse günahsız değil” [email protected] 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *