Deneme Bonusu Veren Siteler
02 Mayıs 2025
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
En Son Olay Gündem Topraksız mucize: Nesli tükenmek üzere olan bitkiler bu yöntemle kurtarılıyor!

Topraksız mucize: Nesli tükenmek üzere olan bitkiler bu yöntemle kurtarılıyor!

Kocaeli Üniversitesi'nde geliştirilen doku kültürü yöntemi sayesinde nesli tükenme tehlikesi altındaki bitkiler laboratuvar ortamında çoğaltılıyor. Bitkiler doğaya yeniden kazandırılarak Türkiye'nin biyoçeşitliliğine katkı sağlanıyor.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Kocaeli Üniversitesi ve sanayi iş birliğiyle yaklaşık 5 yıldır 5 kişilik ekiple üniversitede yürütülen projede, özellikle Kocaeli ili sınırlarındaki nesli tükenmekte olan veya tehdit altındaki bitki türleri tespit edilip, doku kültürü yöntemleriyle çoğaltılıyor. Kocaeli’nin farklı ekosistemlerinde barınan bu bitkiler, laboratuvar ortamında üretilerek doğaya kazandırılıyor.

’50’NİN ÜZERİNDE TÜR BELİRLEDİK’
Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arda Acemi doğadaki popülasyonları koruma altına almak istediklerini belirterek, “Biz üniversite ve sanayi iş birliğiyle Kocaeli içerisindeki nesli tükenmek üzere olan veya tehdit altındaki bitki türlerini bulup, bunları doku kültürü yöntemleriyle, bitki biyoteknolojisi yöntemleriyle burada çoğaltıp tekrar doğaya aktarıyoruz ve bu suretle bitkilerin doğadaki popülasyonlarını koruma altına almak istiyoruz.

Bunun için Kocaeli’de belirlediğimiz endemik olan 50’nin üzerinde tür var. Fakat biz, bunlardan daha kritik tükenme tehlikesi altında olan veya tehdit altında olan ilk 20 tanesine odaklandık. Özellikle 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde elde ettiğimiz, bu yıl üzerinde çalıştığımız bitkileri Kandıra ilçesinde kıyı kumullarına aktarmak üzere bulunacağız. Bu sayede Kocaeli özelinde ülkemizin de bitki biyoçeşitliliğine, onun sürdürülmesine ve korunmasına katkıda bulunmuş olacağız” ifadelerini kullandı.

‘YAKLAŞIK 500 KADAR ÜRETİP DOĞAYA KAZANDIRDIK’
Odaklandıkları 4 türün her birinden yaklaşık 500 kadar üretip doğaya kazandırdıklarını söyleyen Doç. Dr. Acemi, “Daha önce bahsettiğim bu 20 bitkilik listenin içerisinden en kritik olanlarına odaklandık. Bunlardan mavi yıldız, Riva sığırkuyruğu, kum zambağı ve bu sene odaklandığımız tür Kilyos düğmesi. Dolayısıyla bu 4 tane türümüzü şimdiye kadar her bir türden yaklaşık 400 ila 500 kadar üretip, doğaya kazandırdık.

Kiminin tohumlarını ürettik, hala tohumlarını elimizde saklıyoruz; depoluyoruz. Dolayısıyla bu türlerin popülasyonlarını güçlendirdik ve geleceğe bu türleri kazandırmaya, onların sürdürülmesine katkıda bulunmaya çalıştık. Çoğaltmak için genellikle bitkilerden aldığımız tohumları kullanıyoruz. Eğer tohum bulamazsak ya da tohumların çimlenme oranı çok az olursa yaprakları veya sürgünleri kullanıyoruz” diye konuştu.

‘GÜVENLE TOPRAĞA AKTARIYORUZ’
Bitkinin laboratuvar sürecini de anlatan Doç. Dr. Acemi, “Laboratuvara getirip bunları önce dezenfekte ediyoruz ve daha sonra yapay besiyerlerini kültüre alıyoruz. Önce sürgünleri çoğaltıyoruz; çoğaltılan sürgünleri daha sonra köklendiriyoruz. Köklendirilen sürgünler, daha sonra toprağa alıştırılıyorlar. Toprağı alıştırdıktan sonra dış ortama aktarılıyorlar fakat dış ortama aktarmadan önce anaç bitkiyle aynı genetik yapıya sahip olmalarını kontrol etmek açısından genetik analizler yapıyoruz. Eğer anaç bitki ile aynı genetik yapıya sahiplerse ve bir genetik değişikliğe sebep olmadıysak bunları emin olarak ve güvenle toprağa aktarıyoruz” dedi.

‘TIBBİ AÇIDAN DA ÖNEMLİ BİTKİLER ÜZERİNE ODAKLANIYORUZ’
Tıbbi açıdan da önemli bitkilere odaklandıklarını söyleyen Doç. Dr. Acemi, “Yaptığımız çalışmalar sadece sürdürülebilir biyoçeşitlilik açısından, doğa koruma açısından, bitkileri çoğaltıp doğaya aktarma açısından önemli değil; aynı zamanda tıbbi açıdan da önemli bitkiler üzerine odaklanıyoruz. Bu bitkilerin tıbbi özelliklerini ortaya çıkarmak için, içerisindeki antioksidan maddeleri, içerisindeki fenolik maddeleri ve bazı diğer ikincil bileşenleri ortaya çıkarıp, bitkilerin çeşitli analizlerle tıbbi anlamda kullanılıp kullanılmayacağını ortaya koyuyoruz. Bu anlamda eğer bitkilerimiz, pozitif bir durum sergilerlerse, onların üzerine odaklanıp bitkilerin içerisinden bu ürünleri almak veya onları çoğaltmak üzerine odaklanıyoruz” diye konuştu.

Amaçlarının ülkenin biyoçeşitliliğine katkıda bulunmak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Acemi “5 yıl önce başladığımız bu çalışmada aslında en büyük amacımız, Kocaeli ili özelinde ülkemizin biyoçeşitliliğine katkıda bulunmaktır. Aynı zamanda Kocaeli, bir sanayi kent olarak bilinmekte fakat Kocaeli'nin içerisinde endemik ve zengin bir biyoçeşitlilik bulunmakta. Bu, aynı zamanda Kocaeli'nin farklı ekosistemleri içerisinde barındırmasından kaynaklanmakta. Kıyı kumulları, dağlar, bunun yanında çeşitli mikro iklim katmanları bulunmakta. Dolayısıyla bütün bu ekolojik sistemler Kocaeli'nin biyoçeşitliliğine katkıda bulunmaktadır. Biz de Kocaeli'nin biyoçeşitliliğini korumak için bu çalışmaları sürdürmekteyiz” dedi.

‘BU METOTLARLA BİTKİ ÜRETİLMESİNİ GARANTİ ALTINA ALIYORUZ’ 
Doç. Dr. Arda Acemi, “Tabii yaptığımız çalışmalar, sadece bitkileri doğaya aktarmakla kalmıyor, burada her bitki için özel bir çoğaltım metodu geliştiriyoruz. Bitkilerin üretimi için geliştirdiğimiz metotları daha sonra bilimsel yayın olarak bilim camiasına duyuruyoruz. Bu sayede bitkiler, ileride herhangi bir tükenme tehlikesi altına girerse bu metotları kullanarak kısa sürede çok sayıda bitki üretilmesini garanti altına almış oluyoruz. Yaptığımız çalışmalar aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin 15’inci maddesi kapsamında bulunmakta. Yani karasal yaşamı sürdürülebilmesi, bunun desteklenmesi, buradaki biyoçeşitliliğin sürdürülmesi anlamında yaptığımız çalışmalar bu maddenin içerisinde yer almakta” diye konuştu.

‘BİYOÇEŞİTLİLİĞE VE SÜRDÜRÜLEBİRLİĞE KATKI SAĞLAMAK ÇOK GURUR VERİCİ’
Ekipte görev alan Kocaeli Üniversitesi Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi Gizem Kırmaz da, “Yüksek lisansımı da Kocaeli Üniversitesi'nde ‘doku kültürü’ üzerine tamamladım. Riva sığırkuyruğunun laboratuvar ortamında çoğaltılmasına çalıştım. Tehdit altında bir bitki ve biz bu bitkiyi laboratuvar ortamında çoğaltıp yaklaşık 400 adet, toprağa geri kazandırdık. Bu, biyoçeşitliliğe ve sürdürülebilirliğe katkı sağladığımız için çok gurur verici bir şey. Bu çalışma içerisinde olduğum için gerçekten mutluluk duyuyorum” diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *