balmoral resort Artemisbet JOJOBET
23 Eylül 2025
İstanbul
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Engin Arık kimdir, nereli? Hayatı ve kariyeri

Engin Arık kimdir, nereli? Hayatı ve kariyeri

23.09.2025 16:55

Türkiye’de bilim denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Engin Arık, parçacık fiziği ve nükleer enerji alanındaki çalışmalarıyla bilim dünyasında derin izler bıraktı. Geliştirdiği projeler ve uluslararası arenadaki katkıları sayesinde, adını yalnızca akademik çevrelerde değil, geniş bir kamuoyunda da duyurdu.

BİLİM DÜNYASINDAKİ YOLCULUĞUNU NASIL BAŞLATTI?

1948 yılında İstanbul’da doğan Engin Arık, eğitim hayatına Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde başladı. Üniversite öğrenimini İstanbul Üniversitesi Fizik ve Matematik Bölümü’nde tamamladıktan sonra yurt dışına yöneldi. Yüksek lisans ve doktorasını ABD'deki Pittsburgh Üniversitesi'nde tamamlayan Arık, bu süreçte yüksek enerji fiziği üzerine uzmanlaştı.

İngiltere’de Londra Üniversitesi bünyesinde araştırmalar yürüterek akademik kariyerini pekiştirdi. Yurt dışındaki deneyimlerini ülkesine taşımak isteyen Arık, 1979’da Türkiye’ye döndü ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde görev almaya başladı.

ENGİN ARIK’IN TÜRKİYE’YE KATKILARI NELERDİ?

Prof. Dr. Engin Arık, yalnızca ders veren bir akademisyen değil, aynı zamanda bilim politikalarının şekillenmesine öncülük eden bir vizyonerdi. Türkiye'nin sahip olduğu toryum rezervlerini enerjiye dönüştürme fikriyle öne çıktı. Nükleer enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için uzun vadeli projeler geliştirdi.

En dikkat çekici çalışmaları arasında, Türk Hızlandırıcı Merkezi (THM) projesi yer aldı. Bu projeyle hem yerli bilim insanlarını bir araya getirmeyi hem de Türkiye’yi CERN gibi uluslararası araştırma merkezlerinde söz sahibi yapmayı hedefledi.

CENR BAĞLANTISI VE ULUSLARARASI PROJELER

Engin Arık, Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ile ilişkilerini güçlendiren kilit isimlerden biri oldu. ATLAS ve CAST gibi deneylerde Türkiye'yi temsil ederek, Türk bilim insanlarının bu projelere aktif katılımını sağladı. Bilimin sınırlarını zorlayan bu deneylerde yer alması, onun uluslararası alandaki etkisini gözler önüne serdi.

ENGİN ARIK KAÇ YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ?

Prof. Dr. Engin Arık, 30 Kasım 2007 tarihinde, 59 yaşında yaşamını yitirdi. Bilimsel üretkenliğinin en yüksek olduğu dönemde, önemli bir projeye katılmak için çıktığı yolculukta hayatını kaybetti. Onun ani ölümü, yalnızca ailesi ve öğrencileri için değil, bilim dünyası için de büyük bir kayıp oldu.

TRAJİK KAZA NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Engin Arık, Isparta’da düzenlenecek bir çalıştaya katılmak üzere İstanbul'dan yola çıktı. Ancak Atlasjet’e ait yolcu uçağı, Isparta’nın Keçiborlu ilçesi yakınlarında düştü. Kazada yalnızca Arık değil, aynı projede yer alan beş bilim insanı daha hayatını kaybetti.

Bu trajik olay, yalnızca bir uçak kazası değil; Türkiye’nin bilimsel geleceği açısından da büyük bir kırılma noktası olarak kayıtlara geçti.

ENGİN ARIK’IN BİLİMSEL MİRASINI NE TANIMLAR?

Engin Arık’ın ismi, sadece akademik başarılarla değil, aynı zamanda bilimsel vizyon ve sorumlulukla özdeşleşti. Onun öncülük ettiği projeler, Türkiye’de bilimin toplumsal alanda daha görünür olmasına katkı sağladı. Enerji politikalarından üniversite projelerine kadar birçok alanda fark yarattı.

Özellikle toryum temelli enerji vizyonu, hâlâ güncelliğini koruyan bir hedef olarak Türkiye’nin enerji stratejilerinde konuşulmaya devam ediyor.

SONUÇ OLARAK

Prof. Dr. Engin Arık, bilim dünyasında iz bırakmış, uluslararası düzeyde tanınan ve Türkiye’yi bilimsel alanda temsil etmeyi görev edinmiş bir isimdi. Onun hayatı; öğrenmeye adanmışlık, bilimsel cesaret ve ülkesine olan sorumluluk duygusuyla şekillendi. Erken yaşta yaşama veda etmesine rağmen, arkasında geleceğe yön verecek bir bilimsel miras bıraktı.